|
|
|
RTÜK başkanından eleştiri yağmuru
Nuri Kayış, "Tanrım Reytingimi Koru" adlı kitabında özellikle kadın programlarını eleştiri yağmuruna tuttu. Kadın programlarında tecavüze uğrayan kadınları, eşini aldatanları ya da aldatılanları şiddet görenleri psikolojik yardıma yöneltmek yerine bu kişiler üzerinden reyting kaygısı güdüldüğünü ve kişilerin deşifre edildiklerini belirten Kayış, bu tür programlar sonrasında ailelerin mağdur edildiğini kimi kişilerinse yaşamını yitirdiğini anımsattı.
REYTİNG UĞRUNA DIŞKI YENİLDİ
Kayış, reyting uğruna ekranlarda dışkı yenildiğini, idrar içildiğini belirtirken, 2002 yılında yapılan bir değişiklikle "RTÜK kanunun adeta kuşa çevrildiğini" RTÜK'ün cezalarındaki caydırıcılık etkisinin büyük ölçüde ortadan kaldırıldığını dile getirdi.
Kayış,
ANKA'ya yaptığı açıklamada "Bu kitapla özel TV'lere ayna tutmak, kendilerini toparlamalarına yardımcı olmak, yayıncılığın sorumluluk gerektiren bir kamu hizmeti olduğunu anlatmak istedim. Yayınlar giderek kötüleşiyor. Bizim dönemimizde ceza sistemi ağırdı şimdi ise ceza vermek zor. Davalar çok uzun sürüyor, yöneticilerde 'nasıl olsa bize bir şey olmaz' anlayışı hakim bugünkü RTÜK yapısı içinde televizyonları kontrol etmek denetlemek mümkün görünmüyor. Cezaların hızlı biçimde infazına izin veren Medya Mahkemeleri kurulmalıdır. Bu mahkemeler şikayet üzerine harekete geçerek üç gün içinde karar verip uygulamaya geçebilmelidirler. Aksi halde Türk halkı bu tür programları izlemeye daha uzun yıllar mahkum kalacaktır" diye konuştu.
"BAZI PROGRAMLAR KÜLTÜREL EROZYONA NEDEN OLUYOR"
Kayış, kitabında tehditlerin ve küfürlerin ekranlardan evlere taşındığını dile getirerek, bazı programların kültürel erozyona neden olduğunu kaydetti.
Televizyon programlarında kimi zaman belki de bilmeden ihlal rekorları kırıldığını ifade eden Kayış, bu ihlal rekorları içerisinde en önemli paya sahip olan "kavga" görüntülerinin Türk televizyonları için en "şaşmaz" reyting aracı olduğunu ileri sürdü.
GERİ KAFALI SUÇLAMASI
Televizyon ekranlarında yer alan bazı filmlere verilen cezalar nedeniyle RTÜK üyelerinin kimi zaman geri kafalılıkla suçlandığına dikkat çeken Kayış, filmlerin sinemada gösterilmeleriyle televizyonda gösterilmeleri arasında önemli fark bulunduğunu kaydetti. Kayış, sinemada filmlerin tercih edilerek izlendiğini oysa televizyonda her öğenin evlere "zoraki misafir" olduğunu dile getirdi.
İZLEYİCİ MEDYA OKUR YAZARLIĞINI ÖĞRENMELİ
Frekansların kamuya ait olduğunun altını çizen Kayış, ancak bunların kamuya birbirinden seviyesiz programların aktarılması yönünde kullanıldığını bildirdi. Reklam veren kuruluşların harcadıkları trilyonlarla ne yapıldığını iyi bilmeleri gerektiğini kaydeden Kayış, bu paraların seviyeli yayıncılığın finansmanında kullanılmasının önemine değindi. Kayış, "En zor görev de galiba izleyiciye düşüyor. İzleyici gözünü dört açıp medya okur yazarlığını öğrenmeli, hangi yayının ne amaçla yapıldığını anlayıp tavrını ona göre koyabilmelidir" dedi.
TELEVİZYON YÖNETİCİLERİNİN DUASI
Kayış kitabının giriş bölümünde ise şu sözlere yer verdi: "Acaba diyorum bazı televizyonların yöneticileri her sabah işe başlarken şu duayı mı okuyorlar: 'Tanrım, ekranımızı kanlı, programımızı canlı, seyircimizi heyecanlı kılKuşum Aydın'ı yanımızdan Mehmet Ali'yi karşımızdan ayırmaRakip kanalları ateşinle kül, gazabınla mahvetSkandalsız rezaletsiz, kavgasız ekranları bize gösterme, reytingimizi yüksek reklamımızı bol, patronumuzu memnun eyleVe bilhassa bizi RTÜK'ün gazabından, çekemeyenlerin nazarından koru"(ANKA)
|