Bu kez de Oktay Poyraz gitti. İlk patronum. Türkiye'de radyo reklamcılığının atası. "Poyraz Reklam sunar" anonslarını kim unutur? Plağa kaydedilmiş reklamları Gençlik Parkı'nın anons mikrofonlarından dinlettiklerini nasıl da keyifle anlatırdı. Yeni mezundum. Sudan çıkmış balık günleri. "Gel, ben sana reklamcılığı sevdireyim sen de bana metin yaz" demişti. Hem reklamcılığı hem de pantolondan eteğe geçmeyi ona borçluyum. Ajansa hep kot pantolonla giderdim. O da her defasında "Calemity Jane atını nereye bağladın?" diye psikolojik baskı uygulardı. Fizik olarak Fecri Ebcioğlu'na, ruh olarak Don Kişot'a benzerdi. Daha bir ay önce Tenis Kulübü'nde karşılaşmıştık. Sımsıkı sarılmıştık. Onu özleyeceğim.