Akın Öngör ve Birol Kutadgu'ya kalpten teşekkür
Türk edebiyatına son 10 yılda deniz kokulu sekiz eser kazandıran Oktay Sönmez, "Bir ülkenin ne kadar denizci olduğunu edebiyatındaki denizcilikle ilgili eserlerin sayısı gösterir," diyordu bir sohbetimizde. Tüm kalbimle katılıyorum. Ben bir adım daha ileri gitmek istiyorum. Sadece edebi eserler değil, denizcilikle ilgili tüm yayınlar da bunun bir göstergesidir. Bu yayınların arasında seyahat kitaplarının çok ayrı bir yeri vardır. Bugün kiminle konuşursanız konuşun tüm amatör Türk denizcilerinin tek bir idolü vardır: Sadun Boro. Boro, sadece dünyayı yelkenle dolaşmakla kalmamış, bunu Pupa Yelken adlı kitabı ile ölümsüzleştirmiştir de. Ve bu Pupa Yelken daha sonra denizlere açılan tüm Türk yelkencilerinin feyz alıp, denize sevdalandıkları bir eser olmuştur. İstanbul Uluslararası Boat Show'da ia orana adlı bir seyahat kitabının tanıtımı yapıldı. Ülkemizin en tanınmış bankacılarından biri olan Akın Öngör, ünlü ressam Birol Kutadgu ile birlikte Atlantik ve Pasifik okyanuslarındaki maceralarını gerçekten de çok keyifli bir kitapla ölümsüzleştirmişler. Her fırsatta söylüyoruz. Herkes kendi meşrebine, kendi maddi imkânına göre denize çıkar. Ama denize çıkıldığından itibaren herkesin tek ortak noktası, denizci olmalarıdır. Üstelik deniz dellendiğinde transatlantikte de olsanız, yedi metrelik bir yelkenlide de olsanız bir şey değişmez. Nitekim, Amerikan Donanması 2. Dünya Savaşı'nda Pearl Harbour'dan sonra en büyük darbeyi, yakalandığı fırtınada almıştı. Yine kitaba dönelim. Öngör ve Kutadgu'nun açıldıkları tekne, gerçekten de alışılmış yelken maceralarına bakıldığında pek heybetli bir yat. Vaimiti, 40 metre boyunda ve de içinde altı mürettebatı var. Ama 80 gün süren bir maceraya kalkınca zaman zaman denizin sert yüzüyle de karşılaşmamak imkânsız gibi. Öngör kitabında deniz sevgisini, "Denizler! Açık denizler! Yelken! Ispartalı baba ve matematikçi bir anne. İkisi de denizci değil. Ve üstüne üstlük Ankara'da geçen bir eğitim hayatı. Denizden uzak. Ne ilgi! Ne arzu! Nereden bilemiyorum," diye anlatıyor... Ama kitabın girişinde Sadun Boro'dan ne kadar etkilendiğini açıkça söylüyor. Demek ki, formül basit. Yaşadıklarını, deneyimlerini başkalarıyla paylaşacaksın. Ağırlıklı olarak da yazarak. Çıkacak olan her Türk denizcisinin eseri yeni kişileri yüreklendirecek, yeni kişilerin yüzlerini denizlere döndürecek. Akın Öngör'ün kitabı son derece profesyonel bir çalışmanın ürünü olduğunu ilk bakışta gösteriyor. Birol Kutadgu'nun çizgileri ise ona bambaşka bir değer katmış. Ustamız Sadun Boro, kitabın önsözünü, "ia orana küçük bir yelkenli ile, binbir meşakkat içinde yapılan bir macera kitabı değil; kocaman ve her konfora haiz lüks bir yatla gerçekleşen yolculuğun anılarını yansıtan değişik türde bir eserdir. Sizin de kendinizi öyle bir yatta tahayyül edip zevkle dünyanın o köşelerini okuyarak gezeceğinizi ümit ederim. Pek fukara olan deniz edebiyatımıza ia orana ile katkılarından dolayı kendilerini tebrik ederim" diye bitiriyor. Üstelik içinde DVD de bulunan bu kitabı okuyarak Manisa'da yapımı devam eden bir kız Anadolu Lisesi'ne katkıda da bulunmak mümkün. 'ia orana' Maori dilinde 'teşekkür ederim' demekmiş. Bizden de Akın Öngör ve Birol Kutatgu'ya kalpten bir 'ia orana'...
|