|
|
|
|
FHM'in 100'ü gülüyor!
Sevilen erkek dergisi FHM'in 100. sayı partisinde, Teoman'dan Slovak güzeli Silvia'ya kadar pek çok isim vardı. Gecenin kahramanları ise müzik, dans ve suşiydi
Sekiz yıldır erkek dergiciliğinde önemli bir yer edinen FHM, 100. sayısının coşkusunu geçen hafta Ginza'da verdiği bir partiyle kutladı. Etrafa serpiştirilen FHM kapakları, duvara yansıtılan birbirinden seksi kadın fotoğrafları ve ortadaki DJ kabiniyle, restorandan sadece o geceye mahsus bir parti mekânı yaratılması görülmeye değerdi doğrusu. Bu çok önemli bir faktör; çünkü genelde restoranların klasik bir havası vardır ve onu ne yapsanız bozamazsınız. Ama Ginza'da öyle değil. Bar-restoran ya da kulüp... Hangi gözle bakarsanız ona hitap etmesini beceriyor. Mekân bu kadar verimli olunca konuklar da ortama uyum sağlamakta çok zorlanmadı tabii ki. Saat 21'de başlayan partiye dair aklımda kalan son not; saat 2'de Teoman'ın sanki evinin salonundaymış gibi ışıkları kıstırıp, "Hah şimdi biz bize kaldık, artık dans edebilirim," demesiydi. Partinin boyutlarını siz düşünün artık. Kalabalığın içinde Deniz Seki gibi bir kadını fark edememem ise işin en acı boyutu... Bir köşede durup kalabalığa karışmadan eğlencesine bakan efsane fotoğrafçılardan Tamer Yılmaz ve Hasan Hüseyin'in dostluğu görülmeye değerdi. Daha yeni dönem fotoğrafçılardan Nihat Odabaşı da dans pistinden hiç inmezken, ısrarlarım sonucunda Deniz Akkaya'yı FHM'e üstsüz kapak yapma konusundaki anlaşmamızı bilmem hatırlıyor mu, merak ediyorum... Konu FHM olduğu için gece boyunca birçok güzel kadının uğradığı mekânda bu kadar önemli isme rağmen tüm gözler kuşkusuz Slovak güzel Silvia Horvathova'daydı. Hem kadınların hem erkeklerin göz markajına aldığı seksi kadının derin göğüs dekoltesi, herkes tarafından bolca izlendi. Şu sıralar FHM'in şubat sayısının kapağında olan ve çok yakında Playboy'un kapağını da süsleyecek olan Silvia, aynı zamanda Cavalli'nin baş mankenlerinden. Elle dergisi için yapacağı bir moda çekimi yüzünden saçlarının rengini biraz daha koyultup davete öyle katılması, birçok kadın tarafından "Fotoğraflarda daha güzel gözüküyor," denmesine yol açsa da, erkeklerin keyfine diyecek yoktu doğrusu. Gecenin içki sponsoru Lokka sayesinde keyifleri hiç bozulmayan konuklar, aynı zamanda da Ginza'nın mutfağından çıkma suşilerle iyice bütünleştiler. Aslen Taylandlı olan Sumit Usta'nın önderliğinde hazırlanan yemeklerin başarısı da parti sonrası konuşulanlar arasında üst sıralardaydı. Bangkok ya da Tokyo'da yediğim lezzetlerden hiç de aşağı kalmayan susamlı roll'ler ve Canadian roll'ler birer birer ağza atıldı.
EĞLENMEDEN OLMAZ Söz Ginza'dan açılmışken sadece yemeklerden bahsedersek olmaz. Çünkü Ginza için konuklarının doyması kadar eğlenmesi gerekli bir şey. Parti gecesi, bizi kendimizden geçiren DJ Bubu olsa da, mekânda cuma geceleri Yakuza fırtınası esiyor. Yemeklerin bitirilip keyifle içkilerin yudumlanmasına geçildiği saatlerde pikabı devralan Yakuza, nasıl yapıyor bilmiyorum ama 10-15 dakika içinde Ginza Restoran'ı Club Ginza'ya çeviriyor. Cumartesi geceleri de DJ Hakan Türkerer ve Main Project'in sahne aldığı mekânı keşfetmeniz lazım!
OBEN BUDAK
|
|
|
|
|
|
|
|
|