Bir hatırlama sergisi
Figen Aydıntaşbaş'ın unutulmaya yüz tutmuş devrimci yazar Suat Derviş'i bir kez daha hatırlamamızı sağlayan 'Yazarın Resmi' adlı sergisi, Mavi Kum kitapçısında açıldı
Suat Derviş, Türk edebiyatının bir 20. yüzyıl başı yazar kahramanı... 1905 doğumlu Derviş'in asıl adı Hatice Saadet. Bir kadın yazar olarak, bir erkek ismi olan Suat'ı seçmesi bugün hâlâ düşündürücü. Tıp profesörlerinden İsmail Derviş Bey'in kızı olan Suat Derviş, Almanya'da Berlin Konservatuvarı ve Edebiyat Fakültesi'nde okudu. 1932'de Türkiye'ye döndükten sonra Son Posta, Vatan, Cumhuriyet, Gece Postası gibi gazetelerde röportajları ve romanları yayımlandı. Eşi Reşat Fuat Baraner ile birlikte Türkiye'de toplumsal gerçekçi akımın ilk yayın organlarından sayılan Yeni Edebiyat dergisinde çalıştı. Bu dergide kısa öyküler, fıkralar ve eleştiriler yazdı. 1944 tutuklamaları sırasında eşi Reşat Fuat Baraner'i sakladığı ve yasadışı Türkiye Komünist Partisi'ne katıldığı gerekçesiyle yargılandı; bir yıl hapse mahkûm oldu. Paris'e gitti. 1963'te Türkiye'ye döndükten sonra romanlarının yazımı ve yayınıyla uğraştı; Devrimci Kadınlar Birliği'nin kuruluşunda görev aldı. 'Yazarın Resmi' adlı sergi işte bu renkli ve aynı zamanda çok üretken hayat hikâyesiyle andığımız Suat Derviş'le ilgili. Zamanın ruhuyla uğraşmayı ve zamanın malzemeleriyle düşünmeyi seven sanatçı Figen Aydıntaşbaş, bu kez bir yüzyıl öncesinin kadın yazarı Suat Derviş'i sarmal bir yerleştirmeyle anıyor. Aydıntaşbaş, sergisinin bir hatırlama olduğuna dikkat çekiyor: "Bu sergi bir hatırlamadır. Büyük boyutlarda yaşamaya ve bir kısmı kaybolmuş yazılara dair bir hatırlama..."
MÜREKKEBİN ETKİSİ Sergi; desen, fotokopi çoğaltma ve soyut bir tuval resimden oluşuyor. Desenler, fotoğraflardan hareket edilerek, yazı ve resmin geleneksel aracı olan kurşun kalem ve mürekkeple çizilmiş. Kâğıt üzerindeki Suat Derviş'e ait fotoğraflardan esinlenilerek üretilen desenlerdeki mürekkep ve kurşun kalemin uçucu etkisi, sergiye romantik bir hava katıyor. Dev Derviş resmine eşlik eden büyütülmüş bir fotoğrafın eşit bölünmüş parçaları, yazarın farklı isimlerle yazdığı için, bugün yitip giden yazılarına gönderme yapıyor. Aydıntaşbaş, sergi mekânı olarak bir kitabevini seçmiş. Çünkü mekânın da yazarlık uğraşıyla paralellik kurmasını istemiş. Derviş'in burjuva hayatına rağmen kahramanlarını hep fakirden ve ezilenden seçmesi, çalışkanlığı, ilk romanını henüz 16 yaşında yazmış olması ve yazılarının çoğunun bugün kayıp olması, Aydıntaşbaş'ı çok etkilemiş. Cihangir Caddesi'nde 13 numaradaki Mavi Kum kitapçısında açılan sergi, 25 Şubat'a kadar görülebilir. Sakın kaçırmayın... Ve sergiden sonra Derviş'in Çılgın Gibi romanını tekrar okuyun!
Ayşegül Sönmez
|