|
Oscar goes tooooo!
 Biriyle tanışırsın. İlk elektrik olumludur. İçinden "Yoksa yoksa bu o mu? Aradığım süperman sonunda gelip beni buldu mu?" dersin.. Bir heyecan bir telaş.. İlişkilerin en sevdiğim bölümüdür bu; iki tarafın da birbirine faul yapmamaya aşırı özen gösterdiği, cilvenin bini bir para, 'kırıştırma dönemi'! O dönemde "Eee nasıl gidiyor bakalım?" diye soranlara (ki hep ve çokça sorulur!), adamın gerçekten 'süper' olduğuna karşındakinden çok kendi kendini ikna etme gibi bir gayret içinde, artık anlatır da anlatırsın... Sal basları, ver volümü!
***
Fakat işte bizim gibi sıradan fanilerin ilişkileri üç beş kişi arasında bilinirken, ünlüler bu paylaşımları kamera karşısında yaşamaya bayıldıklarından, cümlemizin haberi olur... "Bu kez gerçekten aradığım adamı-aşkı buldum," "Bundan öncekileri yaşanmamş kabul ediyorum,'' "Diğer altısını unutun, bu benim ilk evliliğim!"
***
Onlar anlatır, biz dinleriz. Ama aradan çok geçmez, 'Süperman'in aslında 'Clark Kent' olduğu anlaşılır ve gözlerden akan yaşlar itinayla silinip, mendil bir kenara atılır. Gelsin 'sıradakiiii' yeni mendil! Bak mesela Yeşim Salkım'a... Kadın Ömercik'i koluna takıp, "Dördüncüde turnayı gözünden vurdum," diye dolanalı daha ne olmuştu?! İlkine yetişemediğimizden üçüncü diyorum. Muhtemelen ilk kocasıyla da diğer üçü gibi, 'kendisini eş olarak seçtiği için' gurur duyuyordu. Zaten hepimiz artık biliyoruz ki o, eğlenilecek değil, evlenilecek kadındır. İşte Yeşim'e de millet daha bir tanesini bilmezken, kendisini karılığa layık gören tam dört erkek bulduğu için, kanalları Grace Kelly topuzuyla asil asil dolaşması haktır, helaldir.
***
Fakat gel gör ki bir süperman daha mantarlamış, Yumurcak, kendisini her ne kadar Che Guevara sansa da hâlâ çocuk Oscar'ını hak eden bir yıldızcık olduğunu cümle âleme kanıtlamıştır. Off, şimdi sırada bunlar var değil mi? Artık sabah aşkam, Yumurcak'la Pambık Prenses'in seviyeli ayrılıklarını dinleriz. Acaba diyorum evdeki televizyonu saksı olarak mı kullansam? Yoksa kedilere kulübe mi yapsam? Akvaryum da olabilir aslında.. Ah tamam buldum, buldum! En iyisi banyoya, 'kirli çamaşır sepeti' yapayım. Hem böylece televizyonum bu yeni görevini hiç yadırgamamış olur.
|
