|
|
|
|
|
|
|
Ersümer'den iddia: Yüce Divan'a ceza verin diye baskı yapıyorlar
Enerji eski Bakanı Cumhur Ersümer'in, Yüce Divan'a sunduğu, en ağır cezayı almaları için Maliye Bakanlığı tarafından baskı yapıldığı iddiasını dayandırdığı belgeye ANKA ulaştı.
Maliye Bakanlığı Müsteşarı Hasan Basri Aktan imzalı yazıda, Enerji Bakanlığı'ndan, "daha fazla cezayı öngörmesi ve daha uzun zamanaşımına tabi suç olması nedeniyle" Yüce Divan'a farklı maddelere dayanarak ceza önerisinde bulunulması istendi.
BOTAŞ ve Turusgaz arasındaki ek mektuba ilişkin olarak, Enerji Bakanlığı'nın yaptığı, "zarardan söz edilemeyeceği düşünülmektedir" değerlendirmesine itiraz eden Aktan, Bakanlığın bu konuyu tekrar gözden geçirmesini istedi.
Yüce
Divan kayıtlarına giren 3 Nisan 2006 tarihli ve "B.07.0.BHM.00.00.4394/12098" sayılı belgeye ANKA ulaştı. Maliye Bakanlığı Müsteşarı Hasan Basri Aktan'ın yazısında, Yüce Divan'da Maliye Bakanlığı beyanlarına temel teşkil edecek Enerji Bakanlığı raporu değerlendirildi.
Yazıda, 14 Şubat 2006 tarihli Enerji Bakanlığı raporunda, Yüce Divan'da görülen dava için cezanın artırılmasını sağlayacak düzenlemeler yapılması istendi. Enerji planlaması çerçevesinde kamu zararı oluşturulduğu iddiasının açıklandığı Enerji Bakanlığı raporunda, TCK'nın 240'ıncı maddesine göre ceza istendiği belirtilen yazıda, şöyle denildi:
"DAHA AZ CEZA İSTEMEK ALEYHİNİZE OLUR"
"TCK'nun 205'inci maddesinde tanımlanan suçun, daha fazla cezayı öngörmesi ve daha uzun zamanaşımına tabi suç olması nedenleriyle, konu ile ilgili olarak, 'Yukarıda belirtilen eylemler TCK'nun 240'ıncı maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur' şeklindeki hukuki yorumunuzun taslak dilekçemiz kapsamına alınması ve bu yönde sanıkların daha az cezayı ve daha kısa zamanaşımı süresini öngören TCK'nun 240'ıncı maddesi gereğince cezalandırılmasını talep etmenin Bakanlığınız aleyhine olacağı düşünülmektedir."
"CEZA MECLİS'İN İSTEDİĞİNİ GİBİ OLSUN"
Daha fazla ceza öngören maddenin geçerli tutulması isteğinin, TBMM'nin ilgili soruşturma komisyonu raporuna dayandırıldığı yazıda, Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli çerçevesinde yapılan santrallere ait işlemlerle ilgili olarak da şu değerlendirmede bulunuldu:
"Meclis Soruşturma Raporunda, bahsi geçen eylemler nedeniyle sanık M.Cumhur Ersümer'e atılı suçlar, 'Devlet Alım Satım ve Yapımına Fesat Karıştırma' olarak nitelendirilmiş, sanığın TCK'nun 208'inci maddesi gereğince cezalandırılması istenmiş bulunduğundan ve TCK'nun 205'inci maddesinde tanımlanan suçun, daha fazla cezayı öngörmesi ve daha uzun zaman aşımına tabi suç olması nedeniyle; (Bozcaada Alaçatı, Dinar, Yamula santralarına ilişkin Enerji Bakanlığı değerlendirmelerine atıfta bulunularak)irdelemelerinizin taslak dilekçemiz kapsamına alınması ve bu yönde sanıkların daha az cezayı ve daha kısa zamanaşımı süresini öngören TCK'nun 240'ıncı maddesi gereğince cezalandırılmasını talep etmenin Bakanlığınız aleyhine olacağı düşünülmektedir."
"İRDELEMEYİN, CEZA TALEP EDİN"
Enerji Bakanlığı'nın söz konusu şekilde hukuki irdeleme yapmak yerine sanıklara atılı suçların delillerini ortaya koyarak, "Meclis Soruşturma Raporu paralelinde cezalandırma talep etmesi" istenen yazıda; hukuki nitelendirmeyi soruşturma raporundaki "suçun nitelendirilmesi" ile değil, "eylemlerle" bağlı olan Yüce Mahkeme'ye bırakmak gerektiği bildirildi.
Yazıda, Enerji Bakanlığı'nın yaptığı değerlendirmede; dönemin BOTAŞ yönetiminin, Samsun-Ankara Doğalgaz Boru Hattı inşası ihalesindeki uygulamasına ilişkin olarak; yapılan işlemlerin yerinde olduğu yönünde ifadelerin bulunması eleştirildi. Yazıda, "(İşlemlerin yerinde olduğu ifadelerinin), Bakanlığınız aleyhine olacağı, kaldı ki bu yönde cezalandırma ile sonuçlanan ve yapılan işlemlerin mevzuata aykırı olduğunu gösteren mahkeme kararı bulunduğu göz önüne alındığında, sanık M.Cumhur Ersümer hakkında Meclis Soruşturma Raporu paralelinde TCK'nun 240'ıncı maddesi gereğince cezalandırma ve zararın tazmini yönünde talepte bulunmak gerektiği düşünülmektedir" denildi.
"ZARAR YOK DİYEN YAZIYI DEĞİŞTİRİN"
BOTAŞ ve Turusgaz arasındaki ek mektuba ilişkin olarak, Enerji Bakanlığı'nın yaptığı, "zarardan söz edilemeyeceği düşünülmektedir" değerlendirmesine itiraz edilen yazıda, şu ifadeye yer verildi:
"Ersümer vekili tarafından Yüce Divan'a verilen 8 Şubat 2006 tarihli dilekçe ve eklerinde konu hakkında bu yönde bilgi ve belgeler sunulduğundan, yazımız ekindeki dilekçe ve duruşma zaptı örneği incelenerek, söz konusu dilekçeye ve esas hakkındaki beyanlarımıza esas olmak üzere konunun ayrıntılı olarak değerlendirilmesi ve Bakanlık görüşünüzün acilen bildirilmesinin gerektiği değerlendirilmiştir."
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|