Türkiye'deki kredilerin GSYİH'ye oranı, AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında inanılmaz potansiyel dikkati çekiyor. Kredilerin GSYİH'ye oranı AB ülkelerinde yüzde 120 iken Türkiye'de söz konusu oran yüzde 40'lar düzeyinde seyrediyor Yapılan hesaplamaya göre kredilerin GSYİH'ye oranı yüzde 120'lik AB düzeyine çıksa 200 milyar dolarlık kredi hacmi olan Türkiye'de daha kullandırılmayı bekleyen 250-300 milyar dolarlık kredi var demektir.
Türkiye'de borsa payları da dikkate alındığında yabancıların özellikle krediler, sermaye piyasası gelirleri gibi kalemlerde sektördeki payları yüzde 50'yi aşıyor. Peki yabancılar Türkiye'yi neden tercih ediyor ve neden gelmeye devam ediyor? Yanıt, Türk bankacılık sisteminin henüz kullanılmayan potansiyelinde saklı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun "Bankacılıkta Yabancı Sermaye" başlıklı raporundaki rakamlar da bunu doğrular nitelikte. BDDK, Türk bankacılık sisteminde yabancıların sektörde ağırlıklarını hızla artırdığı kredi ve sermaye piyasası gelirlerindeki potansiyeli rakamlarla açıkça ortaya koyuyor. AB ortalamalarıyla karşılaştırılan verilere göre, kıta Avrupasına göre 'kredi fakiri' Türkiye'de kullandırılmayı bekleyen 250-300 milyar dolarlık kredi potansiyeli bulunuyor.
AB
İLE ARAMIZDA UÇURUM VAR! Kredilerin gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) oranında AB ile Türkiye arasındaki deyim yerindeyse uçurum (belki de potansiyel demek gerekir) var. Söz konusu oran, AB'nin ilk üye ülkeleri olan 15 ülkesinde (AB15) yüzde 122, AB25'te yüzde 118 iken Türkiye'de 2005 yılı verilerine göre oran yüzde 32 düzeyinde. BDDK'nın kasım ayı bankacılık bültenindeki verilerinden yapılan hesaplamaya göre de 2006 sonunda ise yüzde 42-44 arasında bir yerde olacak. Kabaca bir hesapla; Türkiye eğer kredilerin GSYİH'ye oranında AB'yi yakalar ve oranı yüzde 120'lere çıkarırsa bu ülkede kullandırılmayı bekleyen en az 250 milyar Euro'luk bir potansiyel var demektir. Hesap basit; bankacılık sisteminin kullandırdığı krediler Kasım 2006 itibariyle 200 milyar dolar düzeyinde... Türkiye bu yılı 430 milyar dolar düzeyinde GSYİH verisiyle tamamlayacak. Kredilerin GSYİH'ye oranı yüzde 100'e ulaşsa bile en az 230 milyar dolarlık bir potansiyel hesaplanıyor. Oran yüzde 120'lere ulaşsa potansiyel 316 milyar dolara kadar yükseliyor. Bir başka deyişle 300 milyar dolarlık bir kredi portföyü bankacılık sisteminde kullandırılmayı bekliyor.
FAİZ GELİRİNDE POTANSİYEL YÜKSEK Özetle Türkiye'de borsa payları da dahil edildiğinde yüzde 40 payı olan yabancıların Türkiye'nin kredi potansiyeli çok daha yüksek görünüyor. Faiz gelirlerinde de Türkiye ile AB arasında neredeyse 3 katlık Türkiye lehine bir fark var. Net faiz gelirlerinin toplam varlıklara oranı AB15 ülkelerinde yüzde 1.3, AB25'te yüzde 1.66 iken oran Türkiye'de yüzde 4.6 düzeyinde. Aradaki farka BDDK da raporunda vurgu yapıyor: "Aktif getirisi ve türev işlemleri tutarı bakımından Türkiye AB ülkelerine göre 2-3 kat gelişme potansiyeli taşıyor." Yabancı bankaların bugün için daha az ilgisini çekse de mevduatlarda da ciddi bir potansiyel bulunuyor. Rapor göre, mevduatların gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) oranı; AB15 ortalamasında yüzde 99, AB25 ortalamasında ise yüzde 96. Aynı oran Türkiye'de 2005 sonu itibariyle sadece yüzde 52.