|
|
|
|
|
|
|
301 değişikliğine ABD ve AB engeli
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türk Ceza Kanunu'nun tartışmalı maddesi 310'in değiştirilmesinden yana olduklarını ve bunu istediklerini belirterek, Amerika ve Avrupa'nın bu olaya dahil olmasının "Yapılacak işleri, yapılmaz" hale getirdiğini söyledi.
TCK'nın 301. maddesinin değiştirilmesi konusu uzunca bir süredir gündemde bulunuyor ve bu konuda sivil toplum örgütlerinden hükümet değişiklik yönünde bir önerge bekliyordu.
Yaz başlarında gündemde olan ancak sonra kendi haline bırakılan değişiklik çalışmaları gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından yeniden gündeme geldi. Geçen hafta ise 9 STK, 301. madde konusundaki bir değişiklik teklifini hükümete iletti.
Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül, bugün Avustralya Dışişleri Bakanı Alexander Downer ile yaptığı görüşmeden sonra, bir gazetecinin, ABD'de geçen hafta yaptığı görüşmeler sırasında 301. maddenin değiştirilmesi yönünde bir istek geldiği ve AB'nin de talep ve beklentisinin bu yönde olduğunun hatırlatılması üzerine şu yanıtı verdi:
"(TCK 310. maddede) Bir değişiklik yapılması gerektiğine inanıyoruz ve bunu da bildiğiniz gibi STK'larla yürütüyoruz. Amerikalıların ve Avrupalıların bu işe müdahil olması yapılacak işleri yapılmaz hale getiriyor. Nitekim Amerika'da bu konuyla ilgili bana yapılmış ya da benimle yapılmış bir görüşme söz konusu değildir. Gazeteci arkadaşlar bazı şeyleri yazıyorlar ama bu onların görüşüdür. Bazı düşünce kulüplerinde yaptığım konuşmalarda bu konuyla ilgili bu konuyla ilgili bazı şeyler de soruldu. Cevaplar verdim.
"Ben bu konunun özellikle değişmesini şundan arzu ediyorum: Türkiye'nin reform sürecini gölgeliyor. Dışarıda zannediyorlar ki, Türkiye'de ağzını açan hapse konuluyor. Türkiye'de yüzlerce gazeteci hapiste, yüzlerce düşünür hapiste, önemli yazarlar düşüncelerini ifade edemiyorlar. Türkiye'de hükümetin beğenmediği fikirler ifade edilemiyor; hepsi yanlış. Bugün Türkiye'de düşüncesini ifade ettiği için gazeteciler hapse konulmuyor. Bugün Türkiye'de insanlar istediği düşünceyi açıkça ifade ediyorlar, konuşabiliyorlar."
TCK'nın tamamını değiştirdiklerini ve bunu yaparken de Türkiye'de herkesin düşüncesini açıkça ifade edebilmesini istediklerini belirten Gül, şöyle devam etti:
"Mahkemelerin kararlarını takip ediyoruz. Nihai neticeler ortaya çıkmadı. Yargıtay kararları, içtihatlar ortaya çıkmadı. Ama yine gördüğümüz kadarıyla uygulamada bazı yanlışlıklar da oluyor. Bizim istemediğimiz istikamette bazı savcılar dosyalar tutuyorlar. Bunlar sıkıntı yaratıyor ve Türkiye hakkında yanlış görüntüler oluşuyor. Dünyada Türkiye aleyhine kötü imaj oluşuyor. Dolayısıyla ben bu değişikliğin yapılması gerektiğine inanıyorum. Hükümetimizde de bu yönde kuvvetli bir inanç var. Başbakanımız da bu yönde bazı açıklamalarla bulundu. Bazı başka maddeleri kullanabilirler ama bizim isteğimiz Türkiye'de insanlar düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilmeli. Yeter ki arkasında şiddet ve hakaret olmasın. Dünyanın hiç bir yerinde de bunlar serbest değildir."
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|