|
|
Harranlı metroseksüelin başına gelenler
KANAL D'de Esra Ceyhan'ın programında izledim. Güleyim mi ağlayayım mı bilemedim. Harranlı genç Arif Ceylan, Allah vergisi güzel sesini değerlendirmek istemiş. İstanbul'da bir plakçıya başvurmuş. Sesi beğenilmiş. Hemen imaj maker'a göndermişler. Kadınsı hareketlere sahip imaj maker cilveli bir şekilde "Seni baştan yaratacağız" demiş. Önce saçlarını, Ceylan'ın dediğine göre "uçak kuyruğu" gibi dikleştirip, jölelemişler. Sonra da düşük bel kot pantolon giydirmişler. (Ceylan o sahneyi de "Ben yürüyorum, yürüdükçe pantolon düşüyor. Bir elim kemerimde yürüyüp, durdum" diye anlatıyordu.) Sonra otoban şeklindeki kaşları cımbızla alınmış. Manikür, pedikür yapılmış. Ayağına da kovboy çizmeleri geçirilmiş. Kulağını delmek, poposuna da silikon takmak istemişler ama Arif ellerinden kaçıp, kurtulmuş. O haliyle memleketi Harran'a annesini görmeye gitmiş. Annesi kapıdaki oğlunu tanımamış. Genç adam, "Ben Arif anne, tanımadın mı? Bak artık metroseksüel oldum" demiş. Annesi ayağından terliğini çıkarttığı gibi Arif'i kovalamaya başlamış. "Defol git, gözüm görmesin seni. Ne halin varsa gör, bir daha buraya uğrama" demiş. Arif Ceylan'ın mensubu olduğu aşireti de onu reddetmiş. Bu arada hayalleri kırılan türkücü hem plak şirketine hem de ajansa tonla para kaptırmış. Bahtsız Ceylan'ı son olarak programın finalinde meslektaşlarına tavsiyede bulunurken gördüm: "Özcan Deniz ile Berdan Mardini lütfen özlerine dönsün" deyip, duruyordu... Bana hikâyesi biraz kurmaca gibi geldi. Son günlerde sıra dışı her şeyin ekranda şöhret getirdiğini çözmüş, buna göre bir strateji geliştirmiş gibiydi.
|