|
|
Şahan ve Brütüs...
Şahan iki haftadır işi gücü bıraktı, Cem Yılmaz'a laf yetiştirmeye çalışıyor. Bir kere yanıt verip geçse kimsenin diyeceği bir şey yok ama o ısrarla her yerde polemiği derinleştirmeye çalışıyor. Oysa Şahan'ın yapması gereken tek şey işi olmalı, tıpkı geçmişteki gibi... Şahan bu konuda kaç kere konuşmuş diye internet sitesini açtım, belli ki uzun zamandır kimse siteyle ilgilenmemiş. Şahan'ın bırakın seyircileri, kendisine bu kadar saygısızlık yapmaya hakkı var mı acaba? Cem Yılmaz "Artık Şahan'a gülmüyorum. Umut vaat etmiyor. Biraz hayal kırıklığı" demiş. "Artık gülmüyorum" demek, "geçmişte gülüyordum" demek değil mi? Bu cümlede bir önemseme de yok mu? Şahan için önemsiz olabilir ama bir seyirci olarak TV8'de 'Zoka'yı yapan Şahan'a ben de çok gülüyordum. Hatta o tadı özlediğimi de söyleyebilirim. Şahan, Cem Yılmaz'ın sözlerinden iki sonuç çıkarabilirdi. Biri silkelenmek, diğeri de "O haksız, ben haklıyım" demekti. Şahan ikinci yolu seçti. Sheakspeare'in 'Sezar' oyununda Brütüs ile Octavius arasında geçen unutulmaz bir konuşma vardır. Bu konuşma hem Şahan hem de hepimiz için önemli dersler içeriyor. Brütüs'ün eleştirilerinden sıkılan Octavius şöyle der: "Bir dost gözü, kötülük görmez dostunda." Brütüs yanıt verir: "Bir dalkavuğun gözüdür o görmeyen, kötülük dağlar kadar büyüse bile karşısında..." Bazı eleştirilerden dostça sonuçlar çıkarmak, 'bana düşmanlık yapılıyor' demekten daha iyi değil mi?
|