|
|
"Müessesemizin ikramıdır!"
Ne zaman yolum Akmerkez'e düşse, S Cafe hafif bir şeyler atıştırmak için uğradığım bir yerdir. Özellikle de spesiyali 'gorgonzela soslu piliç salatası'na bayılırım. Tabii S Cafe sadece benim değil; magazin, sanat, sosyete, iş ve spor dünyasından birçok tanıdık yüzün de dinlenmek, doymak ve eğlenmek için tercih ettiği, alışveriş merkezinin içindeki en iyi yerlerden biridir. Hatta geçen yıllar içinde artık bir klasik olmuştur. Ancak geçenlerde bir arkadaşımın yaşadıkları beni şok etti. Eminim okuduktan sonra siz de şok olacaksınız. Yaşananlar; hizmet sektöründe itibarına güvenip gevşememenin, her zaman titiz ve dikkatli olmanın gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Neyse, gelelim konuya... Hafta arası bir gün, öğle saatleri... S Cafe her zamanki gibi tıklım tıklım dolu. Hatta mekanda birçok tanıdık sima bile var. İki hanım arkadaşım, bir köfte tabağı ve brokoli ile brüksel lahanasından oluşan bir sebze tabağı siparişi veriyor. Sebze tabağı, haşlanmış sebzelerden oluşuyor. Yemek geliyor ve yemeğe başlıyorlar.
METİN BEY AMAN DİKKAT! Hanımlardan biri, haşlanmış brokolilerden birini kestiğinde, bir de ne görsün? Toprak solucanı! Üstelik kımıl kımıl hareket ediyor... Arkadaşım, o şokla bir çığlık atıyor, derken şef geliyor. Durumu görünce, "Biz hallederiz" deyip, tabağı alıveriyor. Tabii arkadaşlarım hemen hesabı istiyor. Ancak bir süre sonra gelen garson, özrü kabahatinden büyük denecek bir tarzla, diğer müşterilerin de duyabileceği bir ses tonuyla "Müessesemizin ikramı!" diyor, çekip gidiyor. Bu nasıl bir telafi şimdi? Bir özür dilemeden, açıklama bile yapmadan, yan masalara sanki durup dururkenmiş gibi "Hesabı almıyoruz" havası atmaya kalkmak da ne oluyor? Böyle bir mekanda, böyle bir kusurun telafisi, böyle mi yapılır? Mekanın patronu Metin Sarıer, herkesin sevdiği bir isim, özellikle de spor dünyasının... O nedenle "Metin Bey, aman dikkat!" derim. Unutmayın; 20 yıllık Nişantaşı Yufka, bir günde ne oldu?
|