| |
Türkiye'de seçmen kimi ABD kimi tutuyor...
Bu yıl içinde yapılacak genel seçimlerin sonucunu, Türk seçmeninin eğilimleri belirleyecek. Bu eğilimlerin ana yönü ise, AK Parti iktidarından beklentilerin ne ölçüde gerçekleşip gerçekleşmediğine, muhalefet partilerinden hangilerinin topluma bir ufuk vaat edip etmediğine bağlı olarak belirlenecek. AK Parti'nin şimdiden ipuçları görünen seçim kampanyasının ana temasının " İstikrar " ve " Gelişme " olacağı belli gibi. Başbakan Erdoğan her konuşmasında iktidarları dönemindeki büyüme rakamlarını veriyor ve 10 bin dolarlık kişi başına düşen ulusal gelir payına ulaşmayı hedef gösteriyor. CHP'nin seçim kampanyasına dönük ana temanın belirtileri henüz ortada yok. Ama sık sık tekrarladığımız Antep ağzındaki " Adamın Ömer diyeceği ağzını büzmesinden belliydi " çizgisinden giderek, CHP'nin seçim kampanyasının, içeride " Yolsuzluk " ve dışarıda " Teslimiyetçilik " temaları üzerinde oluşacağını söyleyebiliriz.
TEHLİKELER Yakın zamana kadar CHP sözcüleri tarafından her fırsatta vurgulanan " Şeriat tehlikesi " eskisi kadar ağırlıklı olmayabilir. Çünkü CHP'nin beyin takımını oluşturanların " Şeriat "ın mı, yoksa " Irkçılık "ın mı daha acil tehlike olduğu konusunda kafa karışıklığı içinde bulunduklarını gözlemlemek zor olmasa gerek. DYP, bu partinin lideri Mehmet Ağar'ın sağlıklı ve dünyalı söylemlerini, seçmen oyuna nasıl dönüştüreceğinin arayışı içinde. Ağar'ın şu andaki eksiği partisinin " Takım "ını topluma sunmasındaki gecikme olabilir. MHP ise, Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin " Sokağa çıkılmamalı " doğrultusundaki sağduyulu söylemleri ile, sokağa dökülmekten öteye eyleme geçmiş aşırı milliyetçiliğin ikilemi arasında bulunuyor. Bu arada genel seçime dönük ilgi çekici bir girişimi, Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Cem Toker, 2002'de barajı aşamamış partileri bir seçim ittifakı içine çekmeye çalışarak başlattı. Bunu Meliha Okur, Sabah'taki yazısında şöyle anlatmıştı geçen ay:
LİBERAL GİRİŞİM - Cem Toker dokuz siyasi partinin kapısını çalarak, ' Seçime birlikte girelim. Cumhuriyet ilkeleri için ittifak yapalım, temsilde adalet için buluşalım' diye yola çıktı, ANAP, DSP, SHP, ÖDP, İşçi Partisi, Hür Parti, Halkın Yükselişi ve Yurt Partisi'ni ziyaret etti, ilk turda DSP ve ANAP' tan sarı ışık aldı. O yüzden ittifak için bastırıyor... Liberal Demokrat Parti 2002 seçimlerinde 200 bin oy almış. Anadolu'da kadınlardan ilgi görüyor. Dokuz partiye seçimde ittifak yapalım önerisini götürürken ' DTP, Saadet Partisi, BBP ve Genç Parti' yi' devre dışı bırakmış. Öyle ya niye? Başkan Toker, ' Etnik partilerle, yargıyla problemi olanlarla ve milliyetçi İslamcılarla ilgilenmiyoruz' yanıtını veriyor. Genel seçimleri " Cumhurbaşkanı seçimi "ne ilişkin gelişmeler ne ölçüde etkileyecek tabii ki bilemiyoruz. Acaba Erdoğan Cumhurbaşkanı olur ve mesela iktidar genel seçimi öne çekerek yaz ayları içinde yaparsa, bu seçmeni nasıl etkiler? Bütün bunların ötesinde bir de " ABD hangi partiyi iktidarda görmek istiyor " sorusu var kafalarda ve medya sütunlarında dolaşan.
SEÇMEN AĞIRLIĞI Öncelikle şunu söyleyelim. Bir genel seçimin sonucunu ne ABD, ne Derin Devlet ne de medya etkileyebiliyor. Bu unsurlar belki bir iktidarı devirebilirler ama seçmen oyunu etkileyerek bir partiyi iktidar yapamazlar. Bu bakımdan şu anda ABD'nin kimi tuttuğunun bilinmesinin seçimler açısından bir kıymeti harbiyesi fazla yok. Buna karşı mevcut iktidara hala ABD tarafından olumlu bakıldığını, Milliyet'in güvenilir Washington temsilcisi Yasemin Çongar şöyle anlatıyordu köşesinde: - ABD Dışişleri'nin Avrupa ve Avrasya'dan sorumlu müsteşar yardımcısı Matthew Bryza, geçen hafta bir grup gazeteciyle sohbetinde, Türkiye'deki siyasi ortama ilişkin soruları da yanıtladı. "ABD' ye ve Avrupa' ya karşı havanın ve tutumların keskinleştiğini gözlemliyor muyuz? Evet, tabii gözlemliyoruz ve bu da kaygı verici" diyen Bryza, buna karşın Türkiye'deki kabaran milliyetçi dalganın kendilerini çok da kaygılandırmadığını, zira en güçlü partinin hala ' şovenizmi değil, Türk milliyetçiliğinin olumlu bir şeklini' temsil eden AKP olduğunu söyledi.
EHVENİ ŞER Yasemin Çongar gözlemlerinin sonucunu ise şöyle özetlemişti: - Türkiye, cumhurbaşkanlığı ve genel seçim sathı mailine girerken, Washington'ın ibresi hala AKP'den yana. Bu durum, hem AB yanlısı tutumu ve hayata geçirdiği reformlar, hem de " demokrat ve Müslüman " kimliğinin verdiği küresel mesaj nedeniyle, AKP'nin, mevcutlar arasında ' tercihe şayan' görüldüğüyle açıklanabilir. Ya da, " mevcutlar arasında " ibaresinin altını çizebilir, ABD'nin, MHP ve CHP'nin siyasi çizgisinden çok daha fazla çekindiğini kayda geçirebilir ve siyasi alternatifsizlik ortamında, AKP'yi ' ehveni şer' saydığını söyleyebiliriz.
|