|
|
|
|
|
|
|
|
|
Baykal: Aczini kabul ettiremezsin
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Derin devlet var, önüne geçemiyoruz" sözlerine, "Derin devlet tartışması aciz başbakanların bahanesi olamaz. Derin devlet arkasına saklanarak kuşatmayı, aczini kimseye kabul ettiremezsin" dedi.
Baykal, partisinin TBMM grup toplantısındaki konuşmasına, laiklik ilkesinin anayasaya girişinin 70. yıldönümü konusu ile başladı. Türkiye'nin geldiği noktada laikliği dinle çelişir şekilde takdim etmenin mümkün olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Milliyetçilik bu toplumun nasıl ana çimentosu ise, inançlarımız da toplumumuzun en temel direği, ana çimentosudur. Önemli olan nokta, bizim inanç kimliğimizin devlet tarafından referans kaynağı olarak algılanıp algılanamayacağıdır. İnanç, iman işidir. İnanç, iman teslimiyet demektir. Kendini imana teslim etmek demektir. Hak bildiğinin kulu olmak demektir. Siyasette kul olmak var mı? Siyasette hak sahibi vatandaş olmak var. Hiçbir siyasi kararın ebediyen geçerli olduğunu kimse iddia edemez. Toplumun, siyasetin bazı önemli kurumları hala bunu içine sindirememiştir. Bu, Türkiye'nin kanayan yarası olarak devam etmektedir."
MUHAFAZAKAR
PARTİLER BİLE SORGULAMADI
Demokrat Parti zamanında bile Türkiye'nin anayasal laiklik problemi olduğunun dile getirilmediğini, laiklik ilkesinin muhafazakar ve liberal siyasi hareketler tarafından sorgulanmadığını belirten Baykal, "Bu konu, artık Türkiye'de tartışma dışına çıkarılmalıdır. Bu ilkeyi içimize sindirmemiz ve gereğini yerine getirmemiz gerekir. İslamiyet'in en güzel yaşandığı ülke olduğumuzu iftiharla görüyoruz. Türkiye'de siyasi, ekonomi, eğitim, hukuk ve idarenin din anlayışına dayandırılmaması gerekir. Bireysel inanç, hak ve özgürlükle ilgili her türlü talep sonuna kadar karşılanmalı ama kamunun din esaslarına göre şekillendirilmesini sağlamaya yönelik örtülü arayışlar karşısında durmalıyız" dedi.
EMNİYETİN HALİNE BAKIN
AKP'nin kadrolaşması tartışmasının altında bu durumun olduğunu söyleyen Baykal, "Emniyetin içinde bulunduğu hale bakınız. Cumhurbaşkanlığı tartışmasının altında ne var? Şu kişi ya da bu kişinin olması değil, elbette birisi olacak. 70 milyonun çizgisini gizli gizli değiştirmeye kararlı anlayışa sahip birine bu yetki verilirse, bu yanlış olur" dedi.
SEZER'E DESTEK, ERDOĞAN'A TEPKİ
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in "laiklik güvencemizdir" açıklamasına destek veren Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı "laiklik ilkesini içine sindirememek ve Anayasa'da laiklik problemi varmış gibi bir anlayışı sürdürmekle" suçladı.
Baykal, Başbakan Erdoğan'ın "Anayasa'nın laiklik ilkesini düzenleyen 24. maddenin gerekçesinde vurgulanan bir noktayı laiklik ilkesi gibi sunduğunu" söyleyerek, tepki gösterdi. Baykal, 24. maddenin gerekçesinin, maddenin tereddüt yaratmaması için yapılan açıklamalardan oluştuğuna işaret ederken, şunları söyledi:
"Anayasanın laiklik ilkesini içine sindiremediğiniz ortaya çıkıyor. Tıpkı anayasanın milliyetçilik anlayışını içinize sindiremediğiniz gibi. Yüzde 34 oy aldınız parlamentoda üçte iki çoğunluksunuz. Örgütlü azınlık, dağınık çoğunluğa hükmeder diye düşünüyorsanız, o dağınık dediğiniz çoğunluk önümüzdeki süreçte nasıl örgütlenerek karşınıza çıkacak göreceksiniz. Laiklik din ve inançların güvencesidir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın demecinde belirttiği gibi tüm özgürlüklerin, din ve inanç dışındaki özgürlüklerin de güvencesidir. Türkiye'yi iç kavgaya sürüklemek isteyenler tahriklerine devam edecekler. Bu tahrikler karşısındaki en temel güvencemiz anayasadaki laiklik ilkesidir. Bugün yapay azınlık, etnik azınlık yaratmak isteyenler karşısında laiklik ilkesi sayesinde 'biz çağdaş milletiz' deme hakkını sağlıyoruz. Türkiye'yi Ortadoğu'ya dönüştürmek isteyenler karşısında en sağlam güvencemiz olduğunu vurgulamak istiyorum."
ATADIĞIN İSİMLERİN HİMAYESİNDE ÇETE VAR
Rahip Santoro ve Dink cinayetlerinin ardından Trabzon merkezli emniyet teşkilatı tartışmaları yaşandığına işaret eden Baykal, "Orada bir yapılanma var. Emniyet zihniyetinin bir başka olduğu ortaya çıktı. Bu, cinayet ihbarının 11 ay önce yapıldığının ortaya çıkılması ile anlaşıldı. Tablo karışık" dedi. Olayın siyasi sorumluluğu olduğuna da dikkat çeken Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "derin devlet açıklamasına tepki göstererek, şunları kaydetti:
"Bunun siyasi sorumluluğu yok mu? Siyasi sorumluluğu da var, cezai sorumluluğu da var. Olmak zorunda. Hukuk devletinde bu tablonun hesabı sorulmalı. Emniyet teşkilatı nasıl olmuştur bu zihniyetteki insanların eline teslim edilmiştir. Başbakan bu tabloda derinden devletten bahsediyor. Derin devlet tartışması aciz başbakanların bahanesi olamaz. Derin devlet arkasına saklanarak kuşatmayı, aczini kimseye kabul ettiremezsin. Senin atadığın isimlerin himayesinde orada bir çete var. Bunun siyasi sorumlusu da sensin sen."
Bu hafta Başbakan Erdoğan ve İçişleri Bakanı Aksu hakkında partisinin soruşturma önergesini TBMM'ye vereceklerini yineleyen Baykal, İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in görevden alınmasını kastederek, şöyle devam etti:
"Gel seni nadasa alırız, kenarda duruver tertipleri ile gerçekleşen ayarlamalara kimse umut bağlamasın. Başbakan ve içişleri Bakanı, ayağa kalk, bu işin siyasi ve hukuki sorumlusu sensin diyoruz. Başbakan, ırkçıları, kafatasçıları bırak, görevini yap, yetkini kullan, hukuku işlet. Hukuk devletini içine sindirmiş emniyet kadrolarının devreye sok.
Elini çek emniyetten, siyasetini çek oradan."
IRKÇILIK İDEOLOJİSİ KABUL EDİLEMEZ
Toplumun ırkçılık, kafatasçılık ideolojisini kabul etmeyeceğini belirten Baykal, "Bizim milletimiz 72 millet bir diyen anlayışın içinden gelmiştir. Bizim anlayışımız çağdaş Atatürk milliyetçiliği anlayışımızdır. Çeteleşmeler, lümpen nefret grupları siyasi hareket olarak algılanmamalı" dedi.
Türkiye'de etnik ırkçılık anlayışı arayışı olduğunu söyleyen Baykal, şunları kaydetti:
"Türkiye'yi etnik ırkçılık anlayışına göre tasnif etmeye kalkarsanız Türkiye'ye zarar verirsiniz. Türkiye'de 21. yüzyılda ırkçılığın sahiplenilmesi söz konusu olamaz. Yunanistan Anayasası'nda Yunan cumhurbaşkanı olabilmek için etnik Helen kökünden olmak mecburiyeti var. Türkiye'de cumhurbaşkanı, başbakan, milletvekili genelkurmay başkanı olmak için kimsenin etnik kökenine bakmayı hukukumuz, ahlakımız, zihniyetimiz kabul etmez."
PETROL YASASINI ANAYASA MAHKEMESİ'NE GÖTÜRECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Petrol Yasası'nı veto etmesine destek veren Baykal, CHP'nin konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğini de belirtti.
Baykal, Ulusal Deprem Konseyi'nin lağvedilmesine, "Gerçekleştirilme şekli yakışıksız, sığ, çiğ, ilkel anlayış. Konsey başkanının haberi yok" diye tepki gösterdi.
Kıbrıs sularında 400 milyar dolarlık petrol rezervi ortaya çıktığına da değinen Baykal, "Sivil yönetim, askeri yönetimle barikat kaldırma kavgası götürüyor, o sırada Rumlar yabancılarla Türkiye'nin petrol varlığını paylaşmaya yönelik anlaşmalar imzalıyor. Türkiye'nin Akdeniz'e açılımını tehlikeye sokacak bir gelişme. Yapılan anlaşmalar KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti'nin haklarını ihlal ediyor" dedi. Baykal, Kıbrıs'ta çözümün "iki ayrı devlet" olduğunu yineledi. (ANKA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|