|
 |
 |
 |
 |
|
Rock'ın dejenere olmasına 'Gör Kendini' ile isyan ettik
'Gör Kendini' isimli ilk albümünde rock müzik ile tasavvufu birleştiren Burak Ahıskalı: Şarkılarımı, 7 yaşındakilere de, 80 yaşındaki babaanneme de dinlettik. Gençler daha çok rock öğelerle ilgilendi; yaşlılar ise 'Keşke daha yumuşak okusaydın' dedi.
Albümü elinize aldığınızda önce solistin değil, öncüsü olduğu müzik türünün adı ile göz göze geliyorsunuz... 'Mistikrock' tarzındaki tasavvuf felsefesi ve rockı birleştiren albüm; hem türünün ilk örneği, hem de Burak Ahıskalı'nın ilk albümü. 'Gör Kendini' adlı projede; Yunus Emre, Niyazi Mısri, Seyid Nesimi, Aşık Seyrani, Mirati, Aziz Mahmut Hüdai şiirleri; Hafız Post, Ahmet Hatipoğlu, Hüseyin Sebilci ve Fatih Ahıskalı'nın besteleri yer alıyor. Müzik eğitimine Antalya Musiki Cemiyeti'nde başlayan ve 14 yıldan beri profesyonel olarak sahne çalışması yapan Burak Ahıskalı, 'Mistikrock'ın, dejenere olmuş rock müzik örnekleri arasında dikkat çekeceğini söylüyor: "Rock, bütün güzellikleri ve adaleti anlatan bir müzik dalıdır. Dolayısıyla derdinizi düzgün cümlelerle ifade etmeniz gerekir. 'Öldüm, bittim, aşığım, kestim, atladım...' İnanılmaz bir dejenerasyon var. Biz buna başkaldırı yaptık. Rock'ın muhteşem tınısı ile tasavvuf edebiyatının muhteşem mesajlarını birleştirelim istedik."
ALBÜM
BAZINDA ÖNCÜLÜK BİZDE
* Mistikrock kavramını nasıl tanımlayabiliriz?
Yeni bir müzik tanımı diyebiliriz... En basit anlamda, rock müziğinin mistik öğelerle bezenmiş hali. Daha önce örneği yok ama 'biz öncüyüz' de demek istemiyorum. Cem Karaca, Barış Manço, Ersen ve Dadaşlar zaman zaman bu tarz şarkılar seslendirmiş. Ama albüm bazında biz öncüyüz.
* Mistikrock projesi kimin fikriydi?
Albümün aranjörü Eser Taşkıran, bu projenin baş mimarı. Ön çalışmalara kardeşim Fatih'le başlamış. Solist aşamasına geldiklerinde ise, Fatih beni önermiş. Çünkü Fatih benim her tür müziği rock formatıyla seslendirdiğimi bilir. Ve bu senteze en uygun solistin ben olduğumu düşünerek bana teklif ettiler. Ben sonradan girdim devreye yani.
* Sesiniz Cem Karaca'ya çok benziyor. Bu, ona hayranlığınızın bir göstergesi mi yoksa bir tesadüf mü?
Tamamen tesadüf. Cem Karaca'nın ses tınısını yakalayayım gibi bir çalışmam, hevesim olmadı. Bu albümün hayata geçebilmesi için hem rock, hem de Türk müziği gırtlağının bir arada olması gerekiyordu. Elimden geleni yapmaya çalıştım ama bizzat Cem Karaca'dan etkilenmek gibi bir durumum olmadı. Sesim Allah vergisi böyle çıkıyor. Sonuçta Cem Karaca, 'Anadolu rock' yapıyordu. O ayrı bir sentez, bizimki mesaj olarak daha farklı. Rock müziğinin dejenere olmuş halinden biraz daha arındık biz. Aslında bir anlamda bir başkaldırı bizimki. Benim albümde yaptığım yorum; külhanbeyi tarzı! Erkek gibi okumayı seviyorum.
HER ŞEYE İSYAN EDER HALE GETİRDİK
* Rock müzik dejenere mi edildi sizce?
Tamamı öyle değil ama örnekleri var. Rock bir başkaldırı, isyan müziği olarak biliniyor ama bu isyan her şeye isyan demek değil! İsyandan çok, adalet isteyen bir tarz var rock müzikte. Doğuşunda bile hak var, adalet var. Ama biz artık rock içinde her şeye isyan etmeye başlamışız. Dejenere oldu derken bunu kastettim.
* Albümünüze 'Gör Kendini' adını vermişsiniz... Bu albüm sizin bir tür içinize bakışınız, iç dünyanızı ortaya koyuşunuz mu?
Kesinlikle öyle. Söylenen tüm sözler ve eserlerde verilen tüm mesajlar bizim kendi içimizde de değerlendirdiğimiz, bağdaştırdığımız; kendimizde görmeye çalıştığımız ifadeler. Hayatımızın her anında bu anlatımlar var zaten. Biz Yunus Emre'nin bir sözünü okuduğumuz zaman 'Aa ben de buna benzer düşünmüştüm hayatımda' diyebiliyorsak; bu projeyi yapan insanlar olarak kendimizde bu hakkı görüyoruz.
* Albümünüz piyasaya çıkmadan önce belli bir kitleye dinletip, onların tepkilerini ölçtünüz mü?
7 yaşındaki çocuğa da 80 yaşındaki babaanneme de dinlettik. Gençler daha çok müzikaliteyle, rock öğelerle ilgilendi. Yumuşak geçişleri o pırıl pırıl sesi, saf müziği ve sözleri dinleyen orta yaş kesimi de; 'Keşke yumuşak bir sesle devam etseydin' dedi. Ama bu rock! O zaman Ahmet Özhan okusaydı! Altta rock bangır bangır devam ederken, üstte mırıl mırıl bir ses olmaz ki!
SEZEN BAŞARAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
