|
|
|
|
|
|
|
Rum tarafı bastırıyor
Kıbrıs Rum yönetimi, denizde petrol ve doğal gaz arama ve çıkarmaya başlamak amacıyla Lübnan ve Mısır'la ''münhasır ekonomik bölge sınırlarını belirleyen'' anlaşmalar imzalaması üzerine patlak veren krizden sonra, petrol arama-çıkarma prosedürünü planladığı gibi hayata geçirmekte ısrarlı olduğunu açıkladı.
Kıbrıs Rum yönetimi sözcüsü Hristodulos Paşardis, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün, 15 şubatta deniz bölgesinde petrol veya doğal gaz arama-çıkarma prosedürlerinin başlatılması halinde, Türk hükümetinin gerekli faaliyetlerde bulunacağı yönündeki açıklamasını yorumlarken, şöyle dedi:
''Kıbrıs
(Rum) hükümeti 15 şubatta başlayacak prosedürü planlandığı şekilde ilerletecek. Türk hükümetinin yapması gereken tek faaliyet, meşruiyetle barışmak ve uluslararası hukuk kurallarına saygı göstermektir.''
Paşardis, Rum yönetiminin petrol çıkarma konusundaki gelişmeleri soğukkanlılıkla izlediğini, şu anda BM Güvenlik Konseyine başvurmayı gerekli bulmadığını da açıkladı.
''KORSAN'' NİTELEMESİ
Kıbrıs sorununun, Güney Kıbrıs'ın, bölgedeki petrol yataklarından istifade etme çabası içerisinde imzalamış olduğu anlaşmalarla hiçbir bağlantısı bulunmadığını savunan Paşardis, konuyla ilgili tepkisini ortaya koyan Türkiye hakkında, ''görevlendirilmiş jandarma'' ve ''Doğu Akdeniz'in kontrol dışı korsanı'' nitelemesinde bulundu.
Hristodulos Paşardis, ''Türkiye hukuki ve egemenlik haklarımızı kullanmamızı yanlış anlıyorsa kendi tahrikkar tepkilerine nasıl bir yorum getirilebilir? Yapılabilecek tek yorum; Türkiye'nin tamamen, bölgenin jandarması, zaman zaman da Doğu Akdeniz'in kontrol dışı korsanı gibi hissettiği ve bu şekilde hareket ettiğidir'' iddiasını ortaya attı.
Güney Kıbrıs'ın bu konuda Yunanistan'la herhangi bir istişarede bulunup bulunmadığı sorulduğunda Paşardis, Rum yönetiminin Yunanistan'la her zaman istişarede bulunmasının gerekli olmadığını, bu konuda Yunan hükümetinin tam bilgilendirilmiş ve kendileriyle hemfikir olduğunu söyledi.
Rum Sözcü, Güney Kıbrıs'la petrol konusunda anlaşma yapmış olan ülkelerin, Türkiye'nin tepkisinden sonra anlaşmaları hayata geçirmeyi yeniden düşündükleri haberleriyle ilgili olaraksa ''Lübnan veya Mısır, (Güney) Kıbrıs'la imzaladıkları anlaşmalardan caymış değil'' dedi.
Paşardis, Rum yönetiminin bu konuda planladığı gibi ilerleyip ilerlemeyeceğinin sorulmasına karşılık da, ''Elbette planlandığı şekilde ilerleyeceğiz'' ifadesini kullandı.
HRİSTOFYAS: ''TÜRKİYE İLE ABD ARASINDA AL-VER VAR''
Rum Meclis Başkanı ve AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas da, Türkiye'nin tavrının BM, AB ve üye ülkeleri tarafından kınanması gerektiğini iddia ederek, ''Uluslararasında tanınmış bir ülkenin egemenlik haklarını sorgulayan bir 'işgal' kuvvetini kınamak uluslararası camia için bir ilke meselesidir'' görüşünü savundu.
ABD'nin, önce ''Kıbrıs Cumhuriyeti''nin egemenlik haklarının sorgulanamayacağını açıkladığını, daha sonra Türkiye'yi koruma çabasıyla bunu çiğnediğini ifade ederek ABD'yi suçlayan Hristofyas, ''Dünya'nın jandarması bölge jandarmasını korumaya çalışıyor'' dedi.
''Türkiye ile ABD arasında bir al-verden'' söz eden Dimitris Htistofyas, ''Amerikalılar Irak'ta almak için, uluslararası hukuku çiğnemekte tereddüt etmeden Kıbrıs'ta veriyorlar. Kıta sahanlığı konusu, Türkiye ve Amerika tarafından tamamen suni olarak gündeme getirildi'' ifadesini kullandı.
ALEKOS MARKİDİS: ''YASA DEĞİŞMELİ''
Rum eski Başsavcısı Alekos Mihailidis de, sözde ''münhasır ekonomik bölge'' içerisinde petrol ve doğal gaz arama-çıkarmaya ilişkin ihalelerle ilgili yasada değişiklik yapılması gerektiğini söyledi.
Konunun aşırı siyasi olduğunu belirten Markidis, ''Hükümete sağladığı, Kıbrıs sorununda karşılıklar elde etme olanağı, neden kullanılmasın'' diye sordu.Mihailidis, petrol konusunun, tamamen ekonomik kriterler ve ihaleler temelinde ele alınması halinde, hiçbir olanak sağlamayacağına dikkati çekti ve Rum yönetiminin derhal ihaleye çıkmasının (15 şubat) kötü olduğunu söyledi. Markidis, çünkü bu prosedürün, Rum yönetimine petrol konusunu siyasi açıdan da değerlendirme fırsatı vermeyeceğini kaydetti.
48 ŞİRKET İLGİ GÖSTERDİ
Bu arada, Rum Fileleftheros gazetesi, Güney Kıbrıs'ın petrol arama-çıkarma prosedürüne şu ana kadar 48 şirketin ilgi gösterdiğini duyurdu. Gazetenin haberine göre, ilgi gösteren şirketler arasında Rusya, Fransa, Çin, Brezilya, Hindistan, İngiltere ve ABD'den şirketler bulunuyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|