  |
|
Erdoğan'dan ilk sinyal
* Ankara
Başbakan Erdoğan, Etiyopya dönüşü dış politikadan iç siyasete kadar uzanan bir yelpazede sorularımızı yanıtladı. Yanına oturduğumda Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın pazar sabahı yaptığı kahvaltıyı açacak gibi oldum, "Erguncuğum ustaca bir giriş ama nisan ayına kadar cumhurbaşkanlığı konusuna girmeyeceğim" deyip konuyu kapattı. Ancak ardından konu Afrika'ya geçtiğinde, bir grup hükümet ve devlet başkanını haziranda İstanbul'a davet ettiğini anlattı. Enis Berberoğlu, "Efendim haziranda siz başbakan olmayabilirsiniz" yorumunu yapınca, Çankaya ile ilgili duygularını açığa vuran şu yanıtı verdi: "Devlette devamlılık esastır. Ben görüşmelerimi Tayyip Erdoğan sıfatıyla yapmadım. Türkiye Cumhuriyeti' nin Başbakanı olarak yaptım. Dolayısıyla yapılan bütün görüşmeleri Türkiye Cumhuriyeti adına yapıyoruz. O gün görevde olanlar da zirvede üzerlerine düşeni yaparlar." Aslında Erdoğan ve yakın çevresiyle yaptığımız görüşmeler bu ekibin artık Çankaya dönemine baktığını açıkça ortaya koyuyor. Erdoğan, yine Arınç'ın 16 Nisan'da yapacağı açıklama ile ilgili şu değerlendirmeyi yapmaktan kendini alamadı: "Bülent Bey herhalde ilkelerle ilgili bir açıklama yapacaktır." AK Parti kendini Erdoğan sonrası döneme hazırlıyor açıkçası. Refah Partisi içinde gelenekçi ekibe mücadele bayrağı açarak yola çıkan bu ekibin önde gelen isimlerinin her birinin gönlünde yatan bir aslan var. Ancak kendilerinden önceki partilerin başına gelenlerden ders çıkarmış görünüyorlar. Ayrıca, kendilerinden önceki partilerden farklı bir dayanışma anlayışları var. Koltuk kavgası için birbirlerine girerlerse, ortada kavga edecek koltuk kalmayacağını görüyorlar. O yüzden Erdoğan sonrası döneme geçişte ciddi bir sorun yaşanmayacağı görülüyor. Yeni dönemde birlik ve beraberliğin sürdürülüp sürdürülemeyeceğini ise parti ve hükümetin performansı belirleyecek elbette. Çankaya ve muhtemel bir erken seçim bütün kararları etkiliyor görünüyor. Şu anda kabinede birçok bakanın performansı rahatsızlık yaratmasına, parti kadar başka güç odaklarından destek aldıklarının bilinmesine rağmen bir adım atılmamasının altında da bu gerçek yatıyor. Bu arada herkes yeni dönemde parti içindeki gücünü koruyacak ittifaklar geliştirmeye çalışıyor. Ancak uzun zamandır ortada olan bir gerçek var, Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı, Abdullah Gül'ün de Başbakanlığı için bir konsensüs var. Bu sandalye dağılımı ve güçlü bir alternatifin ortaya çıkmaması nedeniyle, bu konsensüsün bozulması da kolay değil.
|