|
|
Poliste neler oluyor?
Emniyet teşkilatının nasıl bir yapı içinde olduğu en son Hrant Dink suikastiyle bir kez daha ortaya çıktı. Samsun'dan Trabzon'a ve oradan İstanbul'a uzanan yapıda cinayeti "milliyetçi duygularla" işlenmiş tekil bir olay gibi gösterme çabası görüldü. Aynı yaklaşım rahip Santoro suikastinde görülmüştü. Dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Eryürek, cinayetin "münferit bir olay" olduğunu ilan edip olayı küçük bir çocukla sınırlı tutu. Oysa Sabah'ta dün yer alan bir haber, Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi Yasin Hayal'in cinayetten bir yıl önce rahip Santoro'yu "Misyonerlik yapıyorsun" diye dövdüğünü ortaya çıkardı. Yani Santoro, bu terör örgütünün ve azmettiricinin daha bir yıl önceden hedefindeydi. Bu dayak olayının faili meçhul kaldığı anlaşılıyor. Peki, bu olayın üzerine gitmeyen, suikasti alelacele kapatan dönemin Trabzon Emniyet Müdürü şimdi nerede? Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı koltuğunda. Niye Reşat Altay alelacele görevden alınıyor da, benzer bir cinayeti, üstelik o kentte işlenen bir cinayeti aydınlatma çabası içine girmeyen bir önceki emniyet müdürü terfi ettiriliyor? Emniyette liyakatten ziyade cemaat ilişkilerinin ağır bastığı iddiaları doğru mu acaba? Trabzon'daki cinayetin üstüne gitmeyen, yeterli istihbarat çalışması yapmadığı anlaşılan bir yönetici kimin iradesiyle terfi ettiriliyor? Aynı sorular İstanbul Emniyeti için de sorulabilir. Cinayet zanlısı tetikçi günlerce sorguda kalıyor. Sonra cezaevine gönderiliyor. Burada ne oluyor? Üst aramasında üzerinden iki adet sim kart çıkıyor. Bir cinayeti ve ilişkilerini aydınlatmada büyük önem taşıyabilecek olan bu sim kartları İstanbul Emniyeti nasıl oluyor da bulamıyor? Emniyet Müdürü, "milliyetçi duygularla işlenmiş münferit bir olay" hükmünü verdiği için teşkilat da olayın üzerine gitmek istemiyor mu? Yoksa Müslüman-milliyetçi bir genç bir şekilde kollanıyor mu? Tıpkı Samsun'da aynı gencin bir kahraman edasıyla çekilen fotoğrafının servise konulması gibi. Polis teşkilâtındaki bu olayların üzerine gitmeme, örtbas etme eğilimi İçişleri Bakanı'ndan mı, hükümetten mi, yoksa teşkilâtın içinde egemen bir görüşten mi kaynaklanıyor? Bunlar cevabı bulunması gereken sorular. Çünkü siyasileşmiş, taraf olmuş bir polis teşkilâtı Türkiye'yi ateşe sürükler. Yakın geçmişte buna tanık olmuştuk. Bu olayın tek sorumlusu Trabzon'un eski emniyet müdürü mü, yoksa teşkilâtta kendini her geçen gün daha da hissettiren bu yapı mı? Cevabınızı bekliyorum.
|