Sır savaşı...
Maliye Bakanlığı'nda önceki gün ortaya çıkan "gizli parmak" ile 8 yıl önceki telekulak skandalı arasında hiçbir fark yok. Çıkış şekli de sonrasındaki gelişmeler de birebir örtüşüyor. Telekulak skandalını anımsarsak... Birçok kişi telefonlarının dinlendiği konusunda emindi, ancak bunu kanıtlama olanağını bulamıyordu. Birkaç kişinin telefonlarının dinlendiğine ilişkin suç duyurusu skandalın fitilini ateşledi, bazı verilere ulaşıldı. Ancak devletin en yetkili ağızları, "teknik takipteki numaradan bu telefon arandığı için kayıt altına girmiş" gibi masumane açıklamalar yapmaya başladı. Bir siyasinin o dönemde çıkıp dinlemeye takılan kişilerin bant kayıtlarını açıklamasıyla olay patladı. Ankara Emniyeti bünyesinde, "yasal olmayan" şekilde birçok kişinin telefonlarının dinlenip, bant kaydı yapıldığı ortaya çıktı. Soruşturma genişletilince, Başbakan'ın evinden, Cumhurbaşkanı'nın makamına kadar birçok kişinin dinlendiği belgelendi. Telekulak skandalının izleri uzun süre devam etti. Sonunda Telekomünikasyon Kurumu oluşturuldu.
VEDOP şantajı Maliye Bakanlığı'nda önceki gün patlayan Vergi Daireleri Otomasyon Projesi (VEDOP) kapsamındaki bilgilere "izinsiz" girilmesi olayına gelirsek. Aynen telekulak olayının başlangıcındaki gelişmeler burada da yaşanıyor. Bugün de "VEDOP'ta ancak gayrimenkul, otomobil varlığı ile beyana giren gelir giderler yer alır; bunlar zaten büyük sır değil" denilebilir. Ancak, dün AK Parti'nin, "başmüfettişlik" yapmış iki milletvekili Bülent Gedikli ve Nurettin Canikli'nin de söylediği gibi Maliye Bakanlığı'nda ilk kez böyle bir olay yaşanıyor. Gedikli, eski bir maliye başmüfettişi olarak yaşananlar karşısında hayret içinde olduğunu belirtip ekledi: "Herkes, başmüfettiş olayında da ortaya çıkan skandala da daha hassas yaklaşmalı. Sistem sorgulanmalı..." "O kadar yıl çalıştım, böyle bir olayla ilk kez karşılaştım" diyen Canikli'ye göre de sorun sistemde; yetkisi veya bölgesi olmayan kişilere de sisteme giriş yetkisi verilmiş olmasında... VEDOP sisteminin ilk kurucularından, eski Gelirler Genel Müdürü Nevzat Saygılıoğlu'nun tepkisi de sınırlama getirmeden ekranların vergi dairelerindeki birçok kişiye açılmış olmasına... Bakanlık ise eleştirilere tepkili: "Kars'taki bir mükellefin, Ankara veya İzmir'deki varlığının vergi soruşturmasının Kars'tan yapılması kadar doğal ne olabilir? Sistemin güvenliği de sağlam; kimin hangi saatte hangi ekrandan kimin bilgisine girdiğini anında çıkardık. Hata otomobilde aranmasın, suç şoförde..."
"Maliye'den almadım" VEDOP sistemine ilgili tepkiler de yanıtı böyle. Peki şimdi şunu soralım: Maliye Bakanı'nın İzmir Foça'daki bir gayrimenkul satışıyla ilgili bilgileri açıklamasıyla skandalın ortaya çıkmasına neden gösterilen CHP Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu bu bilgileri Maliye'den mi edindi? Kılıçdaroğlu, bilgilerin Maliye'den değil, bizzat arazi satışı hakkında detaylı bilgisi olan İzmirli bir şahıstan geldiğini söyledi. Bu bilgilerin sadece kendisine değil, cumhurbaşkanlığı ve başbakanlığa da gönderilmiş olduğunu gelen ihbar mektubundan öğrendiğini de belirtti. Kim ne derse desin; ortada bir sır savaşı yaşanıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim yaklaştıkça bu savaşın daha kızışacağı görülüyor. Cinayetler, suikastler, skandallarla çalkalanmaya devam eden Türkiye ise bugün örnek bir vatandaşını, İsmail Cem'i Hak yoluna uğurluyor. Başımız sağ olsun.
|