| |
|
|
Andrea Bocelli.. Hayal kırıklığı..
BİLKENT Senfoni Orkestrası harika bir Carmen prelüdü ile konseri açtığında, kaçan keyfim nasıl yerine gelmişti.. Keyfimi kaçıran organizasyon olmuştu.. Galalardaki o her zaman rastlanan tatsızlık.. Oturma düzeni yok, kimse alınmasın gücenmesin, arkada kaldım demesin diye.. Resepsiyonun içine tüküren bir cesaretsizlik. Konser dokuzda. Kokteyl yedi buçukta.. Bir buçuk saat iki dost görecek, üç kelime sohbet edeceksin. Ne gezer?.. Bir saat evvelden millet yer kapmak için salona dolmaya başladı. Kokteylin anlamı sıfırlandı, içerde bitmez tükenmez sıkıntılı bekleme başladı. Bir.. Konser davetiyeleri gerçekten karaborsada, ama Lütfi Kırdar'ın nerdeyse yarısı boş.. Balkon bomboş.. Aşağıda en arka üç sıra boş.. İstanbul'da bu konserde bulunmak isteyen binlerce kişi varken.. Bu nasıl ayarlanamaz?.. Yazık değil mi?.. İki.. Böyle konserlerin öncesinde, promosyon nutukları atma şarklılığından ne zaman vaz geçeceğiz?. Adamın İngilizce söylediği yığınla rakamı dinleyecek, anlayacak, aklında tutacak var mı salonda.. Onun yeri orası mı?.. Öf ki, öf!.. Üç!.. Carmen coşturdu beni ve ardından Şef Marcello Rota'nın kolunda Andrea Bocelli sahnenin ortasına geldi.. Duygularımı anlatamam.. "Hayatta bir kez" denecek olaylardan biri benim için.. Bocelli'yi bu ülkeye tanıtan yazarım, desem doğru.. Plaklardan keşfettim. Bütün plaklarını aldım, durmadan dinledim. Dinlemeye doyamadım.. Şimdi karşımda.. Şimdi onu canlı dinleyeceğim.. İnanamıyorum.. Konser bittiğinde gene inanamıyordum.. Bir Andrea Bocelli konserinin bu kadar sönük, bu kadar ışıltısız, ruhsuz geçebileceğine inanamıyordum bu defa.. Geldiğime pişmandım nerdeyse.. Biz bu tür konserleri organize etmeyi beceremiyoruz. Adama gidip dünyanın parasını ödüyor, sonra her şeyi ona ve onun takımına bırakıyoruz. Bizim isteğimiz yok.. Hiç olmuyor.. O zaman da sonuç böyle oluyor işte.. Andrea Bocelli, Milano Scala Operası'nın abone seyircileri için dahi zor bir program sundu.. Oysa o gece orada sıradan opera seyircisi bile yoktu. Onun için repertuarın özenle seçilmesi gerekti. Operanın en popüler aryaları.. Bocelli'nin plaklarında yer alan ünlü aşk şarkıları.. O gece söylediği opera aleminin en uçta bucakta kalmış, en zor aryalarını bu ülkede iki kişi zevkle izler belki, Filiz Ali ve Evin İlyasoğlu.. Ötesi.. Ötesi sıkılır, esner, kıpır kıpır olur yerinde, saçı başı ile oynar durmadan, öksürür, tıksırır!. Salon aynen böyleydi ve konser boyunca, final dahil "Bravo" diye bağıran, bir, tek bir kişi vardı koca salonda.. Bocelli bu konserini plak yapsa, yüz tane satar mı acaba?.. O geceyi ben organize etseydim, alkış ve çığlıklardan Lütfi Kırdar'ın temelleri sarsılır, Bocelli en az yarım saat "Bis" yapar, alkışlar yarım saat durmaz, milletin haykırmaktan sesi kısılırdı. Ama o iş zor.. Bocelli'yi ve halkını tanıyan birini İtalya'ya göndereceksin. Adam Bocelli ve emprezaryosu ile oturup uzun uzun konuşacak ve repertuvarı ortak tespit edecekler.. Kim uğraşır.. Gönder parasını, gelsin ne isterse söylesin gitsin.. Dostlar alışverişte görsün.. Bocelli iki bisi lütfen, o da programda olduğu için yapabildi ancak.. Yazık, çok yazık oldu.. Ben "Yılın en muhteşem gecesi"ne hazırlanmıştım. Andrea Bocelli sessiz sedasız, iz bırakmadan gitti..
|