'İşsizlik Karadenizlilik ile birleşince korkmak lazım'
bin 500 esnaf kepenk kapattı. Tarımın şehir ekonomisine etkisi yüzde 21'e indi. Agos Gazetesi Genel Yayın Müdürü Dink cinayeti ile gündeme gelen şehrin sorununu, Trabzonlu işadamı Ağaoğlu yukarıdaki cümle ile özetledi.
Tarih 2006 Şubat'ı. Trabzon'daki Santa Maria Katolik Kilisesi'nin papazı, İtalyan vatandaşı 61 yaşındaki Andrea Santoro, kilisenin içinde tabancayla vurularak öldürüldü. Tarih 19 Ocak 2007. Agos Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, Osmanbey'deki gazete binasının önünde öldürüldü. Katil zanlısının babası Trabzon'da yaşayan Ahmet Samast, televizyon görüntüleri yayınlanan oğlunu tanıdı ve Emniyet Müdürlüğü'ne giderek ihbarda bulundu Bir yıl arayla yaşanan iki büyük uluslararası kriminal olay. Öncesi de var, Mc Donalds'ın bombalanması, Fenerbahçe maçında çıkan olaylar, mankenli tanıtıma engelleme gibi. Çayıyla, fındığıyla, futboluyla, İstanbul'daki büyük müteahhitleriyle ünlü Trabzon'un adı, son bir yılda hep suçlarla birlikte anılınca, gözler şehrin gerileyen ekonomisine çevrildi. İşsizlik, parasızlık ve moralsizlik Karadeniz'in ataklığıyla birleşince ortaya suça yatkınlık mı çıkmıştı? Bu soruyu hem Trabzon'da yaşayan işadamlarına hem de İstanbul'daki Trabzonlular'a sorduk. Trabzon, son yıllarda ekonomik olarak gerilemiş, halk yoksullaşmıştı.Ama hemen herkes "Bu yaşananların Trabzonlu olmakla birlikte anılmasını haksızlık" olarak görüyordu.
BİN 500 ESNAF KEPENK KAPATTI Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Halil İbrahim Kalfaoğlu, son bir yılda 3 bin 444 esnafın sicilden kaydını sildirdiğini anlatırken, tarımın şehir ekonomisindeki payının da yüzde 21'e düştüğünü söyledi. Ağaoğlu İnşaat'ın sahibi, Trabzonlu Ali Ağaoğlu, hiç olmazsa Trabzonspor'un başarısıyla onore olan hemşehrilerinin bu onurdan da mahrum olduklarını belirterek, Trabzon'un kalkınmada öncelikli iller arasına girmesi gerektiğini söylüyor. Ali Ağaoğlu, "İşsiz insandan her zaman korkacaksın. Bir de Karadenizliliğin kabına sığmayan yapısı birleşince daha çok korkacaksın" diyor. Hem Trabzon'dakiler, hem de İstanbul'daki Trabzonlular'ı en çok üzen ise yoksulluk ve işsizlikten çok, insanına, tarihine ve geleneklerine güvendikleri memleketlerinin bugün suçlarla birlikte anılır olması. Trabzonlu O. A'nın (yanda) Rahip Santoro'yu öldürmesinin üzerinde