|
|
|
|
|
Hâlâ koruma yok
İstanbul Valisi "Korumak gerekir" dedi. SABAH muhabiri Pamuk'un apartmanına elini kolunu sallayarak girdi.
Sabah muhabiri, Hrant Dink cinayetinin ardından gündeme gelen koruma zaafiyetini denemek için hem cumartesi, hem de dün Orhan Pamuk'un yaşadığı binaya gitti. Binanın önünde ve sokakta hiçbir resmi ya da sivil polis memurunun bulunmaması dikkat çekti.
YA TERÖRİST OLSAYDI! Apartmandan içeri giren muhabir, Pamuk'un dairesinin zilini çaldı. Kapının arkasından "Kim o?" diye soran Pamuk gazeteci olduğumuzu öğrenince "Konuşmayacağım" dedi. Eğer muhabirimizin yerinde, suikast düzenlemeyi düşünen bir terör örgütü militanı olsaydı Orhan Pamuk'a ulaşması çok kolaydı.
"ISTEMESELER DE KORUYUN" Oysa koruma zaafiyeti tartışmaları sürerken, Vali Güler "Neden korunmuyorlar?" sorusuna verdiği yanıtta iki kez Orhan Pamuk'un adını anarak "Koruma istemiyor. Ama korumak gerekir" demişti. Başbakan da, "İstemeseler de koruma verin" emri verdi. Buna rağmen tedbir alınmaması şaşırttı.
"BU ÖLÜMDEN 301'İ SAVUNAN SORUMLU" Agos gazetesine giden Orhan Pamuk, ziyareti sonrasında "Hrant Dink'in ölümünden hâlâ 301'inci maddeyi savunanlar sorumludur" dedi.
Pamuk'a hâlâ koruma yok
Başbakan Erdoğan'ın "301'den yargılanan isimlere, istemeseler de koruma verilmesi" yönündeki talimatına rağmen, iki gündür Orhan Pamuk'un çalışma ofisinde hiçbir koruma önlemi alınmadı.
Hrant Dink'e ölümle tehdit edildiği halde koruma verilmemesi tartışması sürerken, gözler tehdit alan öteki isimlere çevrildi. İstanbul Valisi Muammer Güler'in, Neden korunmuyorlar?" sorusuna yanıt verirken iki kez Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'tan söz etmesi, ünlü yazarın da tehdit edildiği izlenimi doğurdu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TCK'nın 301. maddesinden yargılanan ünlü isimlere talep etmeseler de koruma verilsin" talimatından da hareket ederek SABAH muhabirleri, ünlü yazarın korunup korunmadığını araştırdı. Ancak Orhan Pamuk'un çalışma ofisinde hiçbir koruma önlemi yoktu. Muhabirimiz güvenlik ile ilgili görüşmek için önceki gün Pamuk'un yaşadığı apartmana gitti. Üzerinde Pamuk'un adının yazmadığı zili çalan muhabirimize megafondan kim olduğu soruldu. Muhabirimizin "basın mensubuyum, birkaç sorum" var demesine rağmen, dış kapı açılmadı. Apartmandaki zillerin üzerinde daire sakinlerinin adının yazmaması ve sadece daire numaralarının bulunması dikkat çekti. Pamuk'un yaşadığı aparmanın ne giriş bölümünde ne de önünde hiçbir sivil ve resmi koruma ekibi yoktu. Pamuk'un evine dün tekrar gittiğimizde ise yine koruma ekibi bulunmadığı görüldü. Pamuk'un ziline bastığımızda ise herhangi bir cevap alamadık. Pamuk'un evinin önünde güvenliğin bulunmadığını belirten sokak sakinleri, sadece haftanın birkaç günü sokaktan resmi ekiplerin geçtiğini söyledi.
ALTIN
KALPLİYDİ Yazar Orhan Pamuk, dün Hrant Dink'in Bakırköy'deki evine taziye ziyaretinde bulundu. 15 dakika süren ziyaretin ardından çıkışta açıklama yapan Pamuk, şöyle konuştu: "Hrant Dink, altın kalpli bir insandı, olağanüstü bir insandı. Onun ölümünden hepimiz bir anlamda sorumluyuz. Fakat başta bu 301'inci maddeyi hâlâ savunanlar, hâlâ onun kalmasını isteyenler Dink'in ölümünden sorumludur. Onun hakkında kampanya yapanlar bu kardeşimizi Türk düşmanı ilan edenler, onu hedef gösterenler bütün bu ölümden öncelikle onlar sorumludur. Sonra hepimiz sorumluyuz." Açıklamalarının ardından Pamuk ve beraberindekiler Agos Gazetesi'ne gitti.
PAMUK: 301. MADDEYİ SAVUNANLAR SUÇLUDUR Hrant Dink'in Bakırköy'deki evine taziye ziyaretinde bulunan yazar Orhan Pamuk, "Hrant Dink'in ölümünden hepimiz sorumluyuz. Ama başta 301. maddeyi hâlâ savunanlar, bu kardeşimizi düşman ilan edenler sorumludur" dedi. Pamuk daha sonra yazar Murat Belge ile Agos gazetesine gitti, ancak gazetenin önündeki izdihamın ortasında kaldı.
Güngör KARAKUŞ - Mustafa KAYA / MERKEZ
|