|
|
Ölüm iletişimin bittiği yerdir
Bugün Türkiye'nin yeni tanıtım kampanyasını yazacaktım. Stallone'nin sözde Ermeni soykırımıyla ilgili çekeceği filmi de... Türkiye'nin imajı üzerine birkaç ukalaca laf işte. Bir, iki, üç kurşun hepsini anlamsızlaştırdı. Kurşunla kazınan bir imajı hangi kampanya silebilir ki? Suikastle gelen ölüm öyle derin resimler çizer ki zihinlere, izlerini silecek iletişim çalışması yoktur. Hep koşup bir arpa boyu yol gidemeyişimiz ondan. Hrant Dink, hem de öldüğü gün yazıyor: "Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz." O gün öleceğini sezdiği için belki de, katillerini insafa davet eden bu yazının yüreğimizde açtığı yara hangi iletişim kampanyasıyla iyileşebilir? Dink haklıydı. Bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz. Ama 'insan' olanlar dokunmaz. Her kış balkonuma yerleşen güvercinler rahatsız olmasın diye balkonu kendime yasaklarım. Balkon pislenir, kızarım ama onların özgürlüğü için kendimi sınırlarım. Böylesi bir ölüm iletişimin bittiği yerdir. Bir ülke için de, bir insan için de...
|