| |
Türkiye'nin uykusuz geceleri
Cumartesi saat 11.30... Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu İstanbul'da, birlikteler... "Gece kaç saat uyudunuz" diyoruz. Çiçek "uyuduk mu uyumadık mı, şüpheli" yanıtını veriyor. Aksu: - Bir an önce yakalanmadıkça, olayın önü arkası aydınlanmadıkça uyku ne mümkün?
Bazen İçişleri Bakanı veya Adalet Bakanı, Başbakan'ı arayıp "bilgi sunuyorlar." Bazen de Başbakan arayıp "yeni gelişmeleri" soruyor. Başbakan "iki konuyu" vurguluyor: 1. Olay çözülsün. 2. Basın sürekli aydınlatılsın.
Tayyip beyin "ilk andaki tavrı" da bu yönde. Önceki gün Bakanlar Kurulu devam ederken "Hrant Dink öldürüldü" haberi gelince... Toplantıya "bomba düşmüş gibi oluyor." Önce kısa bir sessizlik... Sonra Başbakan konuşuyor: - Dışişleri, İçişleri ve Adalet Bakanları gitsinler, hemen müdahale etsinler. Yine bir sessizlik. Tayyip bey konuşmasını sürdürüyor: * Uluslararası düzeyde bir tertiple karşı karşıya olabiliriz. * Veya içeride bir planla. * Provokasyon. * Çok yönlü takip edeceğiz. * 2007 önemli bir yıl... Çok ama çok önemli bir süreç. * Kuzey Irak sorunu var, AB meselemiz var... Çok hassas olmamız şart. * Basına sürekli bilgi aktarılsın.
- Sayın İçişleri Bakanı... Son durum nedir? - Büyük bir provokasyon... Çözeceğiz inşallah... Bütün birimler uyum içinde çalışıyor... Umutluyuz.
- Sayın Adalet Bakanı... Çalışmalar nasıl gidiyor? Cemil Çiçek "çok yönlü" diyor: * Yargı, İstanbul emniyeti ve diğer birimler tam bir koordinasyon içinde. * Alçakça provokasyon. * Olayın çözülmesi lazım... Yoksa Türkiye aleyhine kullanılacak. * Kişi belli... Sıra kimliğini belirlemede... Basının da yardımını bekliyoruz.
Abdülkadir Aksu'ya da, Cemil Çiçek'e de "senaryoları" soruyoruz. Zira ortalık senaryodan geçilmiyor. Cemil Çiçek: - Yaygın düşünce fikrinden ve Ermeni olduğundan dolayı öldürüldüğü... Ama başka senaryo ve sürprizler de göz ardı edilmiyor... Her ihtimalin üzerinde duruluyor.
Başbakan'ın da dediği gibi "2007 çok önemli." Zira... "Irak olayı" var. "AB sorunu" var. Ama "Başbakan'ın söylemediği bazı şeyler daha" var. Örneğin "yaklaşan Çankaya seçimi." - Sayın Cemil Çiçek... Ne diyorsunuz?.. Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça böyle provokasyonlarla karşılaşacak mıyız?.. Hrant Dink olayının bu boyutu da akla gelebilir mi? Cemil bey "bunlar yoruma giriyor" diyor: - Yorum yapmak yerine olayı çözmek durumundayız... Bir an önce yakalanmalı... Önü arkası aydınlanmalı.
Anadolu'da bir söz var: "Örs isen sağlam dur, çekiç isen sağlam vur." Alçakça cinayetin, büyük provokasyonun karşısında "sağlam durmak" zorundayız. Ve de "sağlam vurmak... Olayı bir an önce çözmek."
|