|
|
Kakao'nun hikâyesi aşkı anlatır...
Çikolatanın afrodizyak etkisi bilimsel olarak ispatlanalı uzun zaman oldu. Belki de sırf bu yüzden reklamcılar yıllardır çikolatayı 'seni seviyorum' deme yollarından biri olarak kullanıyorlar. İnsan, çikolatanın ham maddesi kakaonun hikâyesine bakınca; tüm bunların tesadüf olmadığını görüyor. Yani 'kakaonun hikâyesi' aslında 'aşkı' anlatıyor. Mayalar'ın keşfettiği düşünülen kakaoyu Avrupa'ya 1521 yılında İspanyol Cortez getirdi. İspanyollar sihirli buldukları kakaoyu neredeyse bir asırdan fazla bir süre diğer ülkelerden sakladılar. Bu süreçte İngilizler'in ele geçirdikleri İspanyol ticaret gemilerinin ambarlarındaki kakao çekirdiklerini gübre zannedip, gemileri batırdıkları bilinir. Sırf bu yüzden İngilizler kakaoya, Avrupa'ya gelişinden 136 yıl sonra, ancak 1657 yılında kavuşabildiler. İşte 'kakao' ile 'aşkın hikâyesi' de tam bu noktada kesişir. Değeri bilinmediği için heba edilen sonra ardından yas tutulan kaç aşk hikâyesi vardır acaba? Kakaonun anavatanı Orta ve Güney Amerika, günümüzde en fazla üretildiği yer ise Batı Afrika'dır. Hammaddesi buralarda yetişmesine karşın 'iyi çikolata' dendiği zaman aklımıza İsviçre gelir. Aşk da işte böyle bir şeydir. Hissedilen duygu tek başına mutlu olmaya yetmez. O duyguyu davranışlarla, sözlerle işlemek ve geliştimek gerekir. Ve eğer kadınların 'kendilerine çektiren erkeklerden hoşlandıkları' tezi doğruysa, o zaman oyunu da kurallarına göre oynamak gerekir. Bir yanda en fazla üretenin değil, en iyi işleyenin kazandığı çikolata, diğer yanda en fazla sevmenin yetmediği aşk. Papa 14. Clement, 1774 yılında sütlü çikolatasına karıştırılan zehir sonucu öldürülmüştü. Suikastçiler, risk almamak için zehri 'asla hayır' denmeyecek bir şeyin içine koymuşlardı. Aşk da öyle değil midir? Tarihe bakacak olursak; pusular çoğu zaman sevginin yolu üzerine atılmıştır. Bugün de tüm gizli servisler ve polisler aranan kişilere sevdikleri kadınlar üzerinden ulaşmıyorlar mı? Kakao sadece çikolatanın tadı açısından değil, ekolojik denge açısından da önemli bir bitki. Bu bodur ağaçlar en iyi verimi yağmur ormanları çevresinde verdikleri için çiftçilerin gösterdikleri özen bu ormanları da koruyor. Aşk da insana benzer bir duygu vermez mi? İnsan o coşkuya kapıldığı zaman herkese karşı daha hoşgörülü olur ve hayata daha pembe gözlüklerle bakar. Kakaonun içine katılan diğer maddelerin oranları çikolatanın cinsini belirler. Bitter olarak bilinen ve kutularda nedense hep en son tüketilen çikolata aslında en temel karışımla elde edilmiş olandır. Aşk da öyle değil midir? Onun da içinde bir miktar acımsılık vardır ama insan o tadı daima özler... Kakao bazen fabrikalarda bazen de özel imalathanelerde işlenir. Fabrikasyon çikolatadan 1 kilo yerseniz; belki bir şey olmaz ama Avrupa'daki butik çikolata mağazalarından aldığınız çikolatadan 1 kilo yerseniz vücudunuz hemen tepki verir. Aşk da zaman zaman böyle sınıflanmaz mı? Bir yanda çok özel olanlar diğer yanda hemen her yerde örneği bulunabilecek olanlar... Hikâyesi kakao kadar aşkı anlatan başka bir bitki var mı?
|