Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Avrupa'nın sanayileşmiş ülkelerinin Tuna nehri yoluyla Karadeniz'i kirlettiğini belirterek, ''Avrupa Birliği'nin Karadeniz'e bir noktada diyet borcu var'' dedi.
Pepe, Romanya ve Bulgaristan Çevre ve Su Bakanları ile Swissotel'de yaptığı yuvarlak masa toplantısı sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Toplantının, kendi davetleri üzerine gerçekleştiğini belirten Pepe, ana hedefinin, Ocak ayı başında AB'ye üye olan Romanya ve Bulgaristan'la birlikte Karadeniz'in kirliliğinin azaltılması için AB fonlarından yararlanmak olduğunu söyledi. Bakan Pepe, şöyle devam etti:
''Avrupa
Birliği, Romanya ve Bulgaristan'la birlikte bir noktada Karadeniz'e kıyıdaş olmuştur. Dolayısıyla, daha önce 6 ülke arasındaki konvansiyonun genişlemesi söz konusudur. AB fonlarını Bulgaristan ve Romanya marifetiyle çok daha güçlü bir şekilde Karadeniz'le alakalı kullanmak istiyoruz. Yani Avrupa Birliği'nin Karadeniz'e bir noktada diyet borcu var. Çünkü uzun yıllar Avrupa'nın sanayileşmiş ülkelerinin Tuna yoluyla Karadeniz'i kirlettiğini içerideki toplantıda da ifade ettim. Türkiye, Tuna'ya sahili olmamakla birlikte Tuna'nın kirlilik yükünden en çok mağdur olan ülkedir. Çünkü, Tuna yoluyla Karadeniz'e erişen Avrupa'nın kirlilik yükü, Romanya, Bulgaristan önünden doğru bizim boğaza geliyor. Boğazdan Marmara'ya, oradan en çok Ege'ye akıyor. Bundan en çok biz mağdur oluyoruz.''
Bu 3 ülkenin yanı sıra Macaristan, Rusya Federasyonu ve Ukrayna'nın da üye olduğu Karadeniz Konvansiyonu'nun, şu anda istedikleri faaliyetleri yapmalarını sağlayacak mekanizmalara ve uzman kadroya sahip olmadığını da vurgulayan Pepe, bir amaçlarının da konvansiyonu güçlendirmek ve Karadeniz'le ilgili daha aktif politikalar oluşturmak olduğunu anlattı.
Yuvarlak masa toplantısının başlangıcında basın mensuplarının görüntü aldığı sırada da bir açıklama yapan Pepe, Karadeniz'de sayısı 3 tane olan kirlilik izleme istasyonlarının sayısını 66'ya çıkardıklarını, bunun yanı sıra atık su ve katı atık arıtma tesislerini de hizmete açtıklarını söyledi.
Pepe, Türkiye AB üyeliğine hazırlanırken, bu sürede Karadeniz'in kirliliğinin azaltılmasına yönelik kalan işleri tamamlamayı ve bunları yaparken AB fonlarından da yararlanmayı planladıklarını sözlerine ekledi.
''KARADENİZ, AB DENİZİ OLACAK''
Romanya Çevre ve Su Bakanı Sulfina Barbu da, Karadeniz'de son 10 yılda bir iyileşme kaydedilse de hala yapılması gereken işler bulunduğunu söyledi. Barbu, ''Kaliteyi yakalamak için hem çevre konusundaki çalışmalarımızı devam ettirip hem de AB ülkelerindeki çevre projeleriyle uyumlu çalışmalar yapmalıyız. Yakında Türkiye'nin de AB'ye girmesiyle Karadeniz bir AB denizi olacak. Dolayısıyla AB'nin de Karadeniz konusunda önemli bir stratejisi olmalı'' diye konuştu.
Macaristan Çevre ve Su Bakanı Dzherved Chakarov da, gelecek yıllarda Karadeniz'e kıyısı olan tüm yerleşim yerlerinde çağdaş teknoloji ürünü arıtma istasyonları kurmayı hedeflediklerini belirtti.
Karadeniz kıyılarında turizm yatırımlarına da önem vereceklerini ifade eden Chakarov, bunun için de öncelikle Karadeniz'in sağlık açısından yüzülebilir halde olmasını istediklerini anlattı.
Chakarov, İstanbul'da bugün çok güzel bir hava olduğuna da dikkati çekerek, ''Çok seviniyoruz. Ancak bu iyi hava ciddi bir küresel ısınmanın sonucu maalesef. Bu konuda bazı endişelerim var. Dolayısıyla iklim değişikliğine karşı da etkin mücadele etmemiz gerekiyor'' dedi.
Toplantıda konuşmaların ardından 3 bakan, Karadeniz ve çevresinin kirliliğinin azaltılması konusunda yapılacak çalışmaları içeren ortak bir bildirge imzaladı.