|
|
Cilalı imaj devri çocukları
Ünlü futbolcu David Beckham'ın 250 milyon dolar gibi dudak uçuklatan bir paraya transfer olması, tıpkı Fatih'in İstanbul'u fethiyle Rönesans çağını başlatması gibi, "cilalı imaj devrine" ivme kazandıran bir devrimdir. Bu transfer de göstermiştir ki futbol, "yalnızca futbol" değildir. David Beckham da yalnızca bir "futbolcu" değildir. Bu para haftalardır Real Madrid bankında yedek bekleyen Beckham'ın futbol yeteneklerine verilmemiştir. 250 milyon dolar Beckham'ın Samuray şeklinde ensesinde topladığı altın sarısı saçlarına, genç kızları çıldırtan gülümsemesine, sol kulağındaki pırlanta küpeye, kolunda Victoria ile kırmızı halı üzerinde beyaz takım elbisesiyle yürümesine, tıraş bıçağı reklamıyla her eve girmesine verilmiştir. Şimdi size bir rakam daha söyleyeceğim: Real Madrid 7 yıllık televizyon yayın hakkını kaça sattı dersiniz? Tam 1.1 milyar dolara... Bu rakamda David Beckham'ın önemli bir katkısı vardır. Her ne kadar bugün yedek kulübesinde oturtulsa da Beckham geçen yıl Real Madrid'in Uzakdoğu turnesinde Japon İmparatoru Hirohito'yu kıskandıracak bir muamele görmüştür. Çekik gözlü insanlar Beckham'a adeta tapınmıştır... İşte bu yüzden o Amerikan kulübü sadece bir futbolcu transfer etmediğini bilerek bavullar dolusu banknotu Beckham'ın önüne serdi. Beckham'ın imajını yaratan ise profesyonel bir İngiliz ajansıydı. David Beckham bugünkü ününü, karizmasını ve bankadaki bol sıfırlı hesabını o ajansa borçludur. Geçen yıl bizde de bir "Beckham denemesi" yapıldı ama ne yazık ki girişim sadece "deneme düzeyinde" kaldı. İlhan Mansız, bir ajansla anlaştı. İmajı yenilendi. Sözde, kariyeri kurgulandı. Sonra reklamlarda rol aldı. Önce bir parfüm reklamında "cinsel meta" olarak kullanıldı. Ardından ped reklamında bir kadının karşısında maskara oldu. En sonunda bir okul dizisine "oyuncu" olarak katıldı. Ardından İstanbul gecelerinde seksi kadınlarla gece aşkları yaşadı ve ucuz magazine malzeme oldu. Sonuç tam bir hüsrandı. Zira Mansız, bunların hiçbiri için hazır değildi. Çünkü birileri onu hazırlayamamıştı. Bir dönem Fenerbahçeli Tuncay da "imaj yapmaya" çalıştı. Ama onunki saçlarını papatya suyuyla iki ton açmaktan öteye gidemedi. Zira imaj maker'ı bir futbolcu simsarıydı. Konuyu özetlemek için eski bir gazoz reklamı sloganını azıcık eğip bükmem gerekiyor: "Futbol hiçbir şey, imaj her şeydir!.."
|