|
|
Koyun mu yolcu mu?
Bu ülkede insan haklarından önce hayvan haklarını savunmak gerek. "Olur mu öyle şey?" demeyin, bal gibi olur. Vatandaşa eşek ya da koyun muamelesi yapıldığı sürece insan hakkı bizim neyimize gerek? Önce aşağıda yaşananları bir okuyun sonra hangi hakkı savunmamız gerektiğine birlikte karar verelim: Perşembe akşamı saat 18.15'te Sirkeci'den kalkıp Kabataş-Adalar- Yalova seferini yapacak 'Karaoğlanoğlu' adlı geminin kaptanı sis nedeniyle Yalova'ya gidilemeyeceği anonsunu yapar. Bunun üzerine Yalova yolcuları vapura binmez. Gemi Sirkeci'den kalkıp Kabataş'a gelir. Kaptan bu kez anons yapmayı unutur. Gemi hem adalar hem de Yalova yolcularını alarak kalkar. Kınalı'ya sorunsuz yanaşan gemi, nedense Burgaz'ı pas geçip, Heybeliada'ya yanaşır. Burgaz yolcuları vapurdan inerken köşkünün camından bakan kaptana "Aynı durumda olan Burgaz'a neden yanaşmadın?" diye sitem ederler. Kaptan (siz çoban da diyebilirsiniz) bunun üzerine camdan yolculara (siz koyun da diyebilirsiniz) küfretmeye başlar... İskele karışır; kaptan yukarıdan söver, iskelede yolcular ve polis birbirlerine girerler. İskeleye gelen komiserin tek yapabildiği, öfkeli yolculara çay ısmarlamak olur. Yaklaşık 50 kişilik bir grup olan Burgaz yolcuları şans eseri kiralık bir tekne bulur ve evlerine giderler. Kaptan, Kabataş'ta anons yapmayı unuttuğu için vapura binen Yalova yolcuları da Büyükada'da "Başınızın çaresine bakın" denilerek aşağı indirilir. Onları Yalova İskelesi'nde bekleyen yakınları 'merak ederler mi' diye düşünen yok. Zaten koyunların hissi olmaz ki... Bu olay tek bir kaptanın densizliği olarak geçiştirilmemeli. Sis yüzünden iptal edilen seferler yerine ek sefer koymayan ve insanlara "Gece yarısını bekleyin" diyenler de bu işletmenin yöneticileri. "Kardeşim siz gidip koyun güdün" diyeceğim ama koyunlara yazık...
|