|
|
|
|
|
|
İstanbul'da lezzetli Karadeniz yemekleri
İstanbul'daki lokantalarda kurufasulye ve Akçaabat köftesine rastlanıyor ama mıhlama, hamsi pilavı gibi yöresel yemekleri bulmak oldukça zor. Nostoni, bu tür yemeklerin yenilebildiği mütevazı bir mekân
'Hamsili pilavı tadan bağımlısı olur'
İstanbul'daki lokantalarda kurufasulye ve Akçaabat köftesine rastlanıyor ama mıhlama, hamsi pilavı gibi yöresel yemekleri bulmak oldukça zor. Nostoni, bu tür yemeklerin yenilebildiği mütevazı bir mekân.
İstatistikler ne diyor bilmiyorum ama Karadenizli her ailenin bir ya da birkaç ferdinin İstanbul'da yaşadığını sanıyorum. Özellikle Boğaz'daki çeşitli semtlerde nüfusun çoğunluğunu Karadenizli vatandaşlarımız oluşturur. Balıkçılık büyük ölçüde onların elindedir. Ama yine de bu koca kentin balık restoranlarına baktığımızda Karadeniz'in ulusal balığı hamsinin üvey evlat muamelesi gördüğünü fark ediyorum. Bunun en önemli nedeni hamsinin ucuz bir balık oluşu ve pahalı lokantaların fiyat skalasına uymaması. Bir zamanlar, ilk açıldığında ilgimi çeken ama daha sonra fiyatları abartılı biçimde yükselen, bir yandan da yemek kalitesi hızla düşen bir Karadeniz lokantasına giderdim. Ama sonuçta o mekanın yöreyi temsil edemeyeceğini düşünüp ayağımı kestim.
NOSTONİ LEZZET DEMEK Karadeniz pidecilerine, Akçaabat köftecilerine ve Çayeli usulü kurufasulyecilere son zamanlarda kentin çeşitli semtlerinde rastlarız. Ne var ki Karadeniz'e özgü yemek çeşitleri bu gibi mekanlarda ya hiç bulunmaz ya da pek azı temsil edilir. Geçtiğimiz günlerde Karadenizli bir dostuma bu şikayetimi dile getirdim. O da bana Kozyatağı'nda Nostoni adlı bir küçük lokantayı salık verdi. Nostoni, pek alışık olmadığımız bir isim; meğer Lazca 'lezzet' anlamına geliyormuş. Geçen hafta Kozyatağı'nda Bayar Caddesi'nin bir yan sokağında yer alan Nostoni'ye bir arkadaşımla birlikte gittim. Burası gerçekten küçücük bir lokanta. Yazın ön tarafına masa atılarak, bilemediniz yüz kişinin yemek yemesi sağlanabildiği anlaşılıyor. Nostoni sekiz yıldan beri burada hizmet veriyormuş. Pek de uzakta olmayan Ataşehir'de de bir şubesi bulunuyormuş. Kapının önündeki kurye motosikleti, buradan pide ve yemeklerin civar evlere de servis edildiğini gösteriyordu. Mönüye baktığımız zaman Nostoni'de pide çeşitlerinin zenginliği dikkati çekiyor. Ama yerel yemek çeşitleri de azımsanmayacak sayıda. Liste karalahana çorbası ve karalahana sarması ile başlıyor. Hamsiyi balık lokantalarında pek bulamayan benim gibi müşterilerin en azından gözünü doyuracak kadar da hamsi çeşidi sıralanmış mönüsünde. Örneğin, bir tür hamsi dolması sayılabilecek hamsi kuşu. Ya da mısır ununa bulanarak tavada kızartılmış hamsi tavası. Bir başka spesiyalite ise yayvan bir güveç kabı içinde, fırında pişirilen güveçte hamsi ve nihayet yine güveç kabı içinde pişirilip servis edilen hamsili pilav. Hamsi sevmeyen müşteriler de düşünülerek mönüye sebzeli levrek konmuş; domates, soğan, sivri biber, sarımsak ve kekikle birlikte kağıtta pişiriliyor. Bence Karadeniz mutfağının en lezzetli yemeklerinden biri mıhlama. Taze yöre peyniri, mis gibi tereyağı ve mısır unu ile yapılıyor. Bir adı da kuymak. Evet biz Nostoni'ye dönelim. Buradaki mıhlama, yıllar sonra ilk kez tattığım halde, damağımdaki tada tam olarak uymuyordu. Garson, arkadaşımın annesinden farklı bir yöntemle mıhlamanın çabucak pişen bir versiyonunu yaptıklarını söyledi. Özbeöz Karadenizliler ne der bilmem ama bana yine de çok lezzetli geldi. Mıhlama yağlı ve bol kalorili bir yemek. Nostoni'de bastırsın diye yanında sıcak fasulye turşu da getirdiler. Soğanlı, bol ekşili bir tür sebze yemeği olan bu turşu, mıhlamanın yanında iyi gitti. Diğer yemekler hakkında da bir fikir edinmek için hamsili pilav ve taze fasulye ile yapılan değişik bir pilav olan 'dible'yi de ısmarladık. Oldum olası hamsili pilava bayılırım. İngilizlerin benzer balıklı pilavını gören bir arkadaşım tiksintiyle "Pilav da balıkla pişer mi?" diye sormuştu. Ona, "Pişer, hem de alası hamsili pilavdır. Onu bir kez tadan, bağımlısı olur," demiştim. Bağımlısı olduğum hamsili pilav Nostoni'de çok başarılı, dible ise hoş bir yemekti. Sırf pidesi hakkında fikrimiz olsun diye bir de kavurmalı pide söyledik. Nostoni'nin pidesi de vasatın üzerindeydi. Nihayet iki tatlıyla yemeği noktaladık: Laz böreği ve Osman Efendi sütlacı. Arkadaşımla birlikte kendimizi tutamayıp kapasitemizin üzerinde yedik. Sonuçta çok az bir para ödeyip mutlu biçimde ayrıldık.
DENİZ ERBİL
|
|
|
|
|
|
|
|
|