|
|
'Allah yardımcısı olsun şu anki arkadaşın'
- Hülya Avşar insanın kendine olan güvenini mi sarsıyor? - Hayır, kendine güvenin çok olacak ki kıskanmayasın. Kıskanırsan mutsuz eder, mutsuz olursun. Bunlara alışkın olman lazım. Bugün Türkiye'nin en yakışıklı, en paralı adamı da gelse, eğer bu işlerden geçmemişse, -ki ben tabii çocukluğumdan itibaren bu işleri çok geçirdiğim muhakkak- çok zorlanır. Neticede bir sanatçıyla beraber olmak isteyen insan tabii ki ilk başta seviyordur ama bunun bir de basın yönü var. Yani meşhur olmak istiyor, tanınmak istiyor... Bu işler böyle başlar. Benim dışımda da basını reddedecek, istemiyorum diyecek insan yoktur. Çünkü çok enteresan bir büyüdür işin bu tarafı. Spor veya ekonomi sayfasına çıkmaktan da çok farklıdır, her gün gazetelerin birinci sayfasına çıkmak. Şahsen tanınırsınız birinci sayfada. Sonra kendini üç-beş kere orada görmediğin zaman rahatsız olursun. Ben bundan nefret ediyorum. İstesem her gün televizyonda olurum ben. Çok da şaşırıyorum, niye bana bu kadar talep var, anlamıyorum. Ama Hülya'yı taşımak zor bir şeydir. Allah yardımcısı olsun şu anki arkadaşın.
-
Sadettin Saran'a baktınız mı şöyle bir, "Kim girdi Hülya'nın hayatına," gibilerden? - Hiç empati yapmadım vallahi. Tipine baktım desem, "Aklın hâlâ öbür tarafta," derler adama... İnan ilgilendirmiyor beni. Benim elimdeki malzeme bu kadar, yapacak bir şey yok. Kendimi bugüne kadar hiç kimseyle karşılaştırmadım ben.
|