|
|
|
|
|
|
Kızının bebeğini doğuran anne
Rahmi alınan kızı için taşıyıcı annelik yöntemiyle doğum yapan 51 yaşındaki S. K., bebeğin hem annesi hem anneannesi hem de sütannesi oldu. S. K. yaşadıklarını anlattı..
'Kalbimi bile veririm' "Annelik duygusu çok kutsal. Her anne benim yaptığımı gözünü kırpmadan yapar. Gerekirse kalbimi, böbreklerimi bile veririm; hamile kalmak hiçbir şey. Kızımın da bu mutluluğu yaşamasını istedim."
'Serbest bırakılmalı' Brüksel Kadın Sağlığı ve Üreme Merkezi Başkanı Doç. Dr. Yücel Karaman: "Türkiye'de yasak ama Belçika'da serbest. Türkiye'de de serbest bırakılmalı. İhtiyacı olan ailelerden ancak parası olanlar yurtdışına gidebiliyor.''
'Kızım için torunumu doğurdum'
Kod adı: S. K. Hastane kayıtlarında böyle geçiyor. Kızından alınan yumurta ve damadından alınan sperm laboratuvarda embriyo olduktan sonra tüp bebek yöntemiyle onun rahmine yerleştirildi.
S. K. böylece kızının bebeğini emaneten taşıyarak, bundan tam 11 ay önce bir kız çocuk doğurdu. 51 yaşında sezaryenle doğum yapan anneanne, torununu hamileliğinin 37. haftasında dünyaya getirdi. Doğum çantasını birlikte hazırlamışlardı. Doğuma giderken de yine elini tutan biricik kızıydı. İkisi de çok heyecanlıydı. 24 yaşındaki biricik kızının rahmi yıllar önce alınmıştı. Yumurtlamayı sürdürüyordu ama asla çocuğunu doğuramayacaktı. İki yıl önce evlenmişti. Eşiyle çocuk sahibi olmak için her şeye razıydılar. Onun yerine annesi bebeğini taşıdı. Bugünlerde minik bebek için doğum günü hazırlıkları yapılıyor. Torununu doğuran S. K. nasıl taşıyıcı anne olduğunu ve duygularını anlattı:
-
Taşıyıcı anne olma kararını neden verdiniz? - Kızımın çocuk sahibi olmasını istiyordum. Doktorlar yanlışlıkla rahmini aldılar. Bu durumda taşıyıcı annenin gerekli olduğunu söylediler. Taşıyıcı annenin çok fazla masrafı olduğunu öğrendik. O kadar parayı bir araya getirmemiz imkansızdı. Tek evladımın anne olmasını istedim. Eşim de beni destekledi ve yapmaya karar verdik.
- Bu durumdan önce tıbben böyle bir şeyin mümkün olacağını biliyor muydunuz? - Ameliyat olduktan bir iki yıl sonra öğrendik. Daha önce çok ümitsiz ve mutsuzduk.
- Sizi ikna mı ettiler, yoksa siz mi öneride bulundunuz? - Ben ve eşim karar verdik. Kızımı ikna ettik.
- Etrafınızdan gizlediniz mi, bu durumu kaç kişi biliyor? - Bu durumu sadece dört kişi biliyor.
- Taşıyıcı annelik tam olarak ne demek? Tüp bebek yöntemiyle kızımın ve onun eşinin genlerini laboratuvarda birleştiriyorlar. Ben sadece bebeği emaneten taşıdım ve onlar için doğurdum. Benim için, torunuma doğana kadar bakmak gibi bir şeydi.
'DOKUZ AY KİMSEYE SÖYLEMEDİK' - Hamilelik haberini aldığınızda neler hissettiniz? - Çok mutlu olduk, her şeyden önce kızımı düşündüm 'Onun mutsuzluğu bitecek,' diye düşündüm.'
- Torununuzun doğum süreci çocuklarınızı taşıdığınız süreçten daha mı farklıydı? - Gebelik çok rahat geçti. 25 yıl sonra yeniden çocuk doğurmak çok daha mutluluk verici. Burada hem torunumu hem kızımı düşündüm. Daha güzel geçti. Allah'a dua ettim, şükrettim.
- Doğum nasıl oldu? - Doğum sezaryenle oldu, komşu bir ülkede gerçekleştirildi.
- Hamilelik döneminde çevrenizdekilerle nasıl diyaloglar kurdunuz? - Hiç kimseye konuyla ilgili bilgi vermedik. Bu tamamen bizim özelimiz oldu. Dokuz ayım gizli saklı, herkesten uzak geçti. Kimseden durumumu anlamalarını bekleyemezdim. Kendi içimizde yaşamayı tercih ettik.
'ESAS ANNE ÇOCUĞU BESLEYENDİR' - Kızınızın eşiyle ilişkilerinde bu durum nedeniyle hiç sorun yaşandı mı? - Sorun olmadı, damadım da bu duruma benim kızıma bir desteğim olarak baktı.
- Şimdi kendi çocuğunuz mu yoksa başkasının çocuğu olarak mı görüyorsunuz bebeği? - Bu çocuğu hem torunum hem de evladım gibi seviyorum. Ben sadece, kızıma anne olma şansı verdim. Torunumu sürekli görüyorum ve ona bakıcıyım, kızımın süt anneliğini de bir süre için yaptım.
- Ya bir gün 'Onun annesi aslında benim,' diye büyük bir vicdan azabı duyarsanız? - Vicdan azabı duymak mümkün mü, böyle güzel bir bebeği hayata getirdiği için insan pişman olur mu? O bize tanrının bir mucizesi.
- Annelik güdülerinden kurtulmak mümkün oluyor mu? - Analık duygusu çok kutsal bir duygu. Ben kızım için kalbimi, böbreklerimi her şeyimi verebilirim. Onun bir evlat sahibi olmasına yardımcı olmak hiçbir şey değil. Her anne benim yaptığımı gözünü kırpmadan yapar.
- Yaşadığınız bu deneyimden sonra benzer kararı verme durumunda olanl ailelere neler önerirsiniz? - Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. İnanın zor bir durum. Ama bu yapılanın çok mübarek bir şey olduğunu düşünüyorum.
- Sizce taşıyan mı yoksa, yumurtayı veren mi gerçek annedir? - Bence ne taşıyan ne de yumurtayı veren gerçek annedir. Esas ona analık yapan, besleyen, uykusuz kalan, büyütendir anne... Doğurup bırakan ya da sadece yumurtayı veren anne değildir. Analık yapmak, sanki ağaç büyütmek gibi bir şey. Asıl sahibi ne eken ne de fidanı alandır; o fidanı sulayan, çapalayan, gübre veren, onu sevendir.
ESRA TÜZÜN
|
|
|
|
|
|
|
|
|