| |
Gusbo ve gavro
Gözümüz aydın. Lokmacı Köprüsü yıkıldı ve KKTC kurtuldu. Ya da en azından Kıbrıs Türkleri "Siyasal rüştlerini" ispat ettiler. Lefkoşa'nın Türk Belediye Başkanı Cemal Bulutoğulları dün saat 10.30'da alkışlar, sevinç çığlıkları ve canlı yayın ekipleri eşliğinde kompresörün düğmesine basıverdi. Böylece yapımı için Türkiye'den 1 trilyon lira (1 milyon YTL) alınan Lokmacı Köprüsü, AB'nin 100 bin avroluk fonuyla hurdaya gönderildi. İyi de oldu, yoksa maazallah, Ukrayna'daki "turuncu" veya Gürcistan'daki "karanfil" hareketi gibi bir renkli, çiçekli "devrim" kapıdaydı! Sivil toplum örgütleri sadece bir işaret bekliyordu: "Sayın Mehmet Ali Talat; seçilmişlerin atanmışların üzerinde olduğunu göstermek, verdiğiniz sözleri gerçekleştirmek için çizmeleri giyip, Kıbrıs Türkü ile birlikte köprüyü de, duvarı da yıkmak amacıyla öne düşün! " (Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası) " Gusbo ve gavrolarımız hazır, köprüyü biz sökeriz. Ülkemizde daha sökülüp atılacak çok ayrılık sembolü, çok şovenist zihniyet var. İlk gusbo darbesini Lokmacı'daki köprüye vurmak bir şenlik olacak." (Baraka Kültür Merkezi) Talat'ın çizmelerini giymesine, devrimci gençlerin "gusbo"lar (kürek) ve "gavro"lar (İngiliz anahtarı) ile Lokmacı'ya Kwai Köprüsü filminde olduğu gibisabotaj düzenlemelerine gerek kalmadı. Kompresörün düğmesine basıldı ve... Ancak bu yıkım her ne kadar AB'den çok güçlü bir alkış almış olsa da (Dönem Başkanı Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz "Cesur bir karar" diye Talat'ı kutladı), evdeki hesap pek çarşıya uymadı: Rum tarafındaki duvar duruyor. Rumlar'ın siyasi lideri Papadopulos, o duvarda gedik açmak için "İyiniyet jestleri" bekliyor: "Lokmacı'daki askerler çekilsin, 'Sahte' devletin bayrağı indirilsin." Ruhani lider Başpiskopos Hrisostomos listeyi tamamlıyor: "Asker ve yerleşikçiler adamızı terk etsin."
Sevinç var, müşteri yok "Asker"den kasıt, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri; ki BM eski Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Barış Planı'nda aşamalı olarak çekilmesi öngörülüyordu. Rivayete göre, Talat'ın geçen hafta Ankara ziyaretinde kıyametin kopmasına da KKTC liderinin o birliklerin mevcudunun biraz azaltılmasını istemeye kalkması oldu. "Yerleşikler"den kasıt, Anadolu'dan Kuzey Kıbrıs'a gidenler; ki Annan Planı'nda onlardan da 40 bininin geri gönderilmesi öngörülüyordu. Köprü yıkıldı, duvar kaldı, Arasta ve Asmaaltı esnafı sinek avlamaya devam ediyor. Ve artık muhalefette olan Demokrat Parti lideri Serdar Denktaş, esnafa soruyor: "Esnaf karar vermeli. Bugün köprü kalktı. Yarın Rum tarafı 'Bayrak insin, gümrük kapısı kalksın, asker çekilsin' derse, yine burada eylem mi yapacağız bu talepler de kabul edilsin diye?" Ve kaygılaryla ekliyor: "1963'ten beri Kıbrıs Türkü'nün can güvenliğini sağlayan, 1974'ten beri adada çözüm olunca ayrılacağını bilerek burada olan asker, şimdi bugünün suçlusu mu ilan edilecek? Çözüm olursa asker gider. Kalma meraklısı da değiller. Ama çözüme ulaşılamadığı ve güvenlik açısından ihtiyacımız olduğu için buradalar..." Ama ne diyorlar "Aktivist" gençler; "Sökülüp atılacak çok ayrılık sembolü, çok şovenist zihniyet var..." Öyle ya; Papadopulos "19631974 döneminde bir Türk'ün bile burnunun kanamadığını" söylediğine, Rum Meclisi komisyonu da o dönemle ilgili araştırmalarında Türkler'e kötü davranıldığını gösteren hiçbir belge bulamadığına göre, "Gusbo"larla, "Gavro"larla sökün gitsin ayrılık sembollerini. Lokmacı Köprüsü elde bir!
|