|
|
|
|
|
|
Avrupa'da korunuyorlar
Bir kentin en önemli karakteristiklerinden biri pazarları; hatta bit pazarları olarak bilinir. İstanbul'da ise son yıllarda tüm pazarlar birbirinin aynısı olmaya başladı. Onların sayısı da gün geçtikçe azalıyor. Bir yıl içinde kapanması beklenen Kadıköy'deki Salı Pazarı, bir fenomen olmasına rağmen geçtiğimiz yıllarda kapanan Ulus Pazarı ve pazarcıların yerlerini beğenmediği için tezgâh açmadıkları Beşiktaş'taki Cumartesi Pazarı bunlara örnek. Avrupa ve Akdeniz Ülkelerinde 'Geleneksel Semt Pazarlarını Koruma Projesi'ni hazırlayan ve Akdeniz Mutfakları Konservatuarı'nda çalışan Hasan Acanal, İstanbul'un pazarları konusunda en çok düşünen isimlerden biri. Pazarların geleceği hakkındaki endişelerini şöyle anlatıyor: "Biz pazarlarımızı kapatıyoruz; Avrupa pazarlar korunsun diye para veriyor. Pazarların kapatılması benim kültürüme, yaşamıma ve nefes almama karşı bir girişim. Fransızlar geleneklerine ve özgürlüklerine düşkün insanlar olarak bilinirler. Yurt dışından bir misafirleri geldiğinde onları ilk götürdükleri yerleri ise şehrin pazarıdır. Fransa'daki Arles, Marsilya, Avignon; İspanya'nın Barselona şehrindeki La Bocheria; İtalya'nın Torino şehrindeki Porta Palazzo gibi pazarlar, bırakın o şehri; o ülkenin en önemli turistik ve kültürel atraksiyon merkezidir. Siz bir şehrin semt pazarlarını ortadan kaldırmak istediğinizde 5 bin yıllık bir tarihi ve bir geleneği ortadan kaldırmış oluyorsunuz."
|
|
|
|
|
|
|
|
|