'Krizlerde herkes batar bizim satışlarımız patlar'
Kriz dönemlerinde insanların kozmetiğe yöneldiğini söyleyen Bioder'in Genel Müdürü Dündar, "Örneğin geçen yıl ciromuzun yüzde 80'ini finansal dalgalanmanın yaşandığı mayıs ayından sonra yaptık" diyor.
Türkiye ekonomisi arka arkaya gelen iki büyük krizin izlerini 5 yılda yavaş yavaş silebiliyor. Son dönemde kimse 2001 yılındaki gibi büyük bir kriz beklemese de hedef tutmayan cari açık birçok sektör tarafından kaygı ile izleniyor. Ancak kozmetik bunun dışında. Çünkü Bioder Genel Müdür Cahit Dündar, kozmetik sektörünün kriz zamanlarında daha iyi iş yaptığını belirterek, "Bu gibi durumlarda insanlar ne pahasına olursa olsun, kendilerini iyi hissetmek istiyor. Krizde herkes batar, bizim satışlar patlar" diyor. Tüy azaltıcı kremin yerli mucidi Bioder'in Genel Müdürü Dündar, genel inanışın aksine kozmetik sektörünün kriz ve dalgalanma dönemlerinde satış patlaması yaşadığını söyleyerek, "Bu tamamen psikolojik bir durum, insanlar bu gibi durumlarda ne pahasına olursa olsun kendilerini iyi hissetmek istiyor" değerlendirmesinde bulunuyor. Dündar, cirolarının yüzde 80'ini finansal dalgalanmanın yaşandığı mayıs ayından sonra yaptıklarını belirterek, 2007 yılında raflarda yerini alacak olan market markalarının da ipucunu veriyor. Dündar, kozmetik sektörü ve Türk halkının tercihlerine yönelik sorularımızı şöyle yanıtladı:
TÜRKİYE
BAKİR BİR PAZAR * Kozmetik sektörü tüketicinin ilk vazgeçebileceği sektör gibi algılanıyor. Bu sizi zor durumda bırakmıyor mu? Devalüasyonlardan, krizlerden hiçbir zaman etkilenmeyen bir sektör kozmetik sektörü. Dalgalanmalarda, krizlerde bütün sektörler daralır ya da batar, ama kozmetik sektörü patlar. Bu tarihte de böyle olmuştur, psikolojik açıklaması var. İnsanlar kendini iyi hissetmek istiyor.
* İç piyasanın daraldığı konuşuluyor. Sizde böyle bir durum yaşanmadı mı? Şu an iç pazar durgun, ama bizde değil. Üretimimizin yüzde 90'ı iç pazara gidiyor, ama biz yurtdışı oranını artıracağız. Dünyada kozmetik pazarının büyüklüğü 150 milyar dolar. Yani Türkiye'deki pasta dünyaya kıyasla sadece yüzde 1. Bizim de bu nedenle dışarıya açılmak gibi bir hedefimiz ve projemiz var.
* Türkiye'de kozmetik sektörünün büyüklüğü nedir? Türkiye'de kozmetik sektörü 1.5 milyar dolar. 5 yılda bu pazar yüzde 100 büyüyecek, 3 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacak. Bu pazarın yüzde 60'ı marketlerde, yüzde 13'ü eczanelerde, yüzde 10'u parfümeride, kalanı da büfe, benzin istasyonu gibi yerlerde satılıyor. Bu çok büyük bir pasta değil. Türkiye'de kozmetik kullanım oranı yüzde 2. Yani çok az. Avrupa'da bu oran yüzde 40. Türkiye çok bakir, doymamış bir pazar, büyümeye çok müsait.
ÖZEL MARKA GELİYOR * Piyasaya sunacağız yeni ürünler var mı? Kozmetik alanında kalarak değişik ihtiyaçlara yönelik ürünler üreteceğiz. Hepsinin ortak özelliği bitkisel ürünler olacak, etken maddeler asla kimyasal olmayacak. İnsan sağlığı için böyle olması gerektiğini düşünüyoruz. Bioxcin ile farklı bir hedef kitlesi ve farklı bir ürüne yöneldik. Dermakozmetik diye bir alan var, sadece eczanelerde satılan ürünlerdir bunlar. Medikal özelliği olan ve sadece eczanelerde satılan ürünlerden oluşan bu alanlarda anti selüllit, anti aging, sivilce önleyici gibi ürünler var. Bu alanda varlığımızı sürdüreceğiz.
* Marketlerde de yer alacak mısınız? Tabi, pastanın daha büyük olduğu taraf olan market tarafına da gireceğiz. Ulusal ve yerel marketlerde yer alan ürünlerden oluşuyor. Bu kadar medikal olmayan, ama günlük ihtiyaçları karşılayan nemlendirici, şampuan gibi ürünlerden oluşan bu alana da 2007 yılının ikinci yarısında gireceğiz. Bir market markası yaratıp bu tür ürünleri Carrefour, Migros, Tansaş, Gima gibi zincirlere pazarlayacağız, üretince kapış kapış alacaklar. Sırf market için apayrı bir marka inşa edeceğiz.