Olur böyle vakalar
Yeraltı dünyasının ünlü ismi Kürşat Yılmaz hakkında fezleke hazırlayan İstanbul Emniyeti, satır aralarına bir akrostiş yerleştirmiş. Paragrafların ilk harflerini yan yana yazınca, ortaya Atatürk'ün "Ne mutlu Türk'üm diyene" sözü çıkıyormuş. Espri hoşuma gitti. Hatta bu vesileyle sözlüklere baktım, eskiler, Fransızca kökenli akrostiş yerine 'muvaşşah' kelimesini kullanırmış. Ancak bu akrostişte verilen mesajı anlamadım. Fezleke kimden söz ediyor? Mafya tipi bir zattan... Bu kişinin suç işlemek için çete kurduğu belirtiliyor. İyi de bunun 'Ne mutlu Türk'üm diyene' gibi vatandaşlıkla, milliyetçilikle, ne bileyim üniter devletle ilgili bir sloganla nasıl bir bağlantısı var ki? Yakalanan kişi PKK'li filan olsaydı akrostiş anlamlı hale gelecekti. Halbuki o slogan yerine "İstikbal göklerdedir" deseniz de olur. Çünkü suçun türüyle, verilen mesajın alakası bulunmuyor. Bence en kral mesaj şu olurdu: "Olur böyle vakalar, Türk polisi yakalar."
|