|
|
|
|
|
|
|
|
|
Güçlü beraberlikler şarap gibidir
Prof. Halim Hattat ve Prof. Neşe Hattat, evlilikte heyecanların ve tutkunun bir ömrü olduğunu, sadece dostluğun beraberliği ayakta tutabileceğini söylüyor.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Androloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat ve eşi göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Neşe Hattat 36 yıldır evli olarak çoğalttıkları neşeyi ve mutluluğu çevrelerine en iyi yansıtan çiftlerden...
* Nasıl tanıştınız? H.H.: 1963'te tıp fakültesinde okurken tanıştık, ama tanışmamız onun cadılığı sayesinde oldu. Derste arkadaşıma ayırdığım yere, "Başka yer yok" diye gelip oturdu ve beni tenkit ederek, böyle yer ayırmanın doğru olmadığını söyledi. Tuttuğum notları gördüğü an ayrılmaz hale geldik. Çünkü ben bir sömestr öndeydim. N.H.:
Son sınıfa kadar o güzel arkadaşlık devam etti. Derslerimizi hiç ihmal etmeden bu beraberliği güzel taşıdık. Sözdü, nişandı, derken 1969'da fakülteyi bitirdik ve 1970'in ocağında klasik usullere uygun, iki genç asistan olarak evlendik. H.H.: İmzayı attık, ama düğünümüzü bekledik. Ev tuttuk, arkadaşlar orada kalıyordu.
* Neden bu kadar önemliydi? H.H.: Endişe duyuyorduk. Arkadaşlarım çok ileri gitmişlerdi. Flörtü ve cinselliği birlikte yaşayanların hepsi ayrıldı. N.H.: Belki şimdiki kurallara göre çok ekstrem, belki gülünecek bir şey ama bizim için kutsaldı.
* Bu koşullarda hâlâ aynı tutumu önerebiliyor musunuz? N.H.: Gençlerin görüşlerini yargılayacak gücü görmüyorum kendimde. Ama şuna inanıyorum. Birliktelik önce beyinde kurulmalı. İki kişinin kimyası muhakkak ki birbirine uyacak ama önce bir anlaşma, dostluk zeminini yakalamak lazım. Tutkular, aşklar, diyelim ki evlilikte 1 yıl, 2 yıl. O heyecan yerini zamanla sevgi ve dostluğa bırakmazsa yürümüyor.
'KADIN GERİ ÇEKİLMELİ' * Tartışmada neye dikkat edersiniz? N.H.: Sizin ak dediğinize kara diyorsa, önce diretmeyecek, bir adım geri atacaksınız. Bu bana göre, biraz kadınlara düşüyor. Feministler kızmasın ama kadınlar zaten daha akıllı varlıklar, tam da bu yüzden kadına daha çok görev düştüğünü düşünüyorum. Türk erkeğinin yetiştiriliş biçiminde dominant olma var. Bir adım geri çekilirsiniz, siz ona ertesi günü nasılsa doğrusunu kabul ettirirsiniz. H.H.: Birlikteliğimizin çok sık rastlanan bir birliktelik olduğuna inanmıyorum. Hâlâ özlemle eve dönüyorum. N.H.: Ama güven de çok önemli. Halim bana hep güvendi. Ama ben o güveni de hiçbir zaman suiistimal etmedim. Mesela evin ekonomisi bende toplanıyorsa ben gidip kendime yüzükler, pırlantalar yapmadım.
* Sadakat mevzu mudur aranızda? N.H.: Kıskançlık hiç olmadı. Halbuki ikimiz de beğenilen insanlarız. Ben hep Halim'in beni çok sevdiğine inandım. Büyük pahalı hediyelerle şımartmalar olmaz, evlilik yıldönümümüzü bile unuturuz. Detayların üzerinde hiç durmadık biz. Güçlü beraberlikler bana göre eskimiyor. İlk gençlik yıllarımdan sonra daha da bağlandığımı hissettim Halim'e. Hani "Şarap yıllandıkça" derler ya, yıllandıkça daha çok düşkün oldum. Bir ıssız adada Halim ile yaşayabilirim. Hiç kimseyi aramam.
ŞEBNEM AKSON
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|