|
|
Şoray, siyasilere danışman olsun
Şoray Uzun aldığı halkla ilişkiler eğitimini ekrana en iyi yansıtan televizyonculardan biri. Kanal 7 ekranlarında sunduğu Şoray Uzun Yolda'yı adeta gözümü kırpmadan izliyorum. Beni en fazla cezbeden de, Şoray'ın Anadolu insanıyla kurduğu müthiş diyalog. Köyün en çekingen ninesi bile Şoray'la konuşmaya başladıktan iki dakika sonra talk show yıldızı kesiliyor. Dedeler onunla güreş tutuyor, gelinlik genç kızlar kendi aralarında bile konuşamadıklarını Şoray'a itiraf ediyor. Hele o tandır, kuzine sohbetleri... Köylü kadınlar tanımadıkları adamları öyle mutfağa filan sokmaz. Ama Şoray öyle sempatik, öyle içten, öyle onlardan ki, onu alıp, bağırlarına basmakta tereddüt etmiyorlar. Bu arada Şoray Uzun Yolda'yı izlemeyip de onu sadece köy gezen bir seyyah gibi düşünenler yanılıyor. Programın espri yoğunluğu ve düzeyi, değme stand-up gösterilerini aratmıyor, benden söylemesi... Bu vesileyle, Şoray'a gecikmiş "geçmiş olsun" dileklerimi de yollayayım. At sırtında dolaşırken, gözüne ağaç dalı batmış, retinası çizilmiş, kör olmaktan son anda kurtulmuştu. Ben bu sayfayı hazırlarken Şoray'ın Erzurum'da geçen yıl olduğu gibi yine attan düştüğü haberini aldım. Böylece kahramanımız bir yıl içinde üçüncü binicilik kazasını da geçirmiş oldu. (Kendisi, binicilik konusunda en az Başbakanımız kadar cesur ama o denli başarısız görünüyor.) Ve siyasilere bir tavsiye: Malum, önümüz seçim dönemi. Siyasiler yine köy kahvelerinde sandalye üzerinde vaat verecek. Ama gelin görün ki, köylüyle iletişim kurmak öyle her babayiğidin harcı değil. Süleyman Demirel dışında bu işi layıkıyla becerebilen politikacı pek az. Ben siyasilerin yerinde olsam, köy yollarında danışman olarak yanıma Şoray Uzun'u alırdım. Ondan yol yordam öğrenirdim. Eh, Şoray da onlardan biniciliği öğrenirdi. Malum, politikacılar yıllardır milletin sırtında hiçbir yerlerini çizmeden yol almayı başarabiliyorlar da...
|