|
|
|
|
|
|
'Dört gönül bir olmaz'
-Zeynep Çabuk (21) - İbrahim Çabuk (24) ve Hüsnağ Çabuk (26) - Hasan Çabuk (26) anlatıyor:
- Berdel iyi bir şey mi sizce? - Zeynep Çabuk: İyi değildir. - İbrahim Çabuk: Berdel seversen iyi bir şeydir. Biz birbirimizi beğenmişiz ya, bizim için iyi. Beğenmeden evlenirsen iyi değildir. Dört kişinin gönlü bir olamaz, bu kesindir. Birinden biri sever, öbürü sevmez. Hepsinin sevmesi için mucize gibi bir şey olması lazım. Bizim ki mucize mi olmuş, ne olmuş! - Hasan Çabuk: Şimdi sevmeden evlenenler mutlu olmaz. Bazı yerde berdel mecburi oluyor. Ya başlık parası olmadığı için ya da kan davası bitsin diye. Normalde evlenmeye kalkıyorsun başlık parası istiyorlar. Onun için berdel yapılıyor.
-
Kendi çocuklarınızı, berdelle evlendirir misiniz? - Z.Ç: Yok, istemem. Kendi isteğiyle evlensin. - H.Ç: Kimi isterse kimi beğenirse ona vermek zorundayım. Artık zihniyet değişti. Artık baba karar vermez. Yalnız kendi kararını verir.
- Siz nasıl evlendiniz? - İ.Ç: Biz dört senedir evliyiz. Amca çocuklarıyız. Berdel yapıp evlendik. Önce ben Zeynep'i beğendim. O da beni beğenmişti. Sonra kardeşimle ve Hasan'la berdel yaptık. Kan davasından ötürü evlenme değil bizimki. - H.Ç: Zorla diye bir şey yok. Birbirimizi beğenerek evlendik. Dördümüz de yani. Önce aile büyükleri teklif etti. Zaten bizim de kendi aramızda beğenme vardı.
'İNTİHAR EDEN BİNDE BİR OLUR'
- Berdel olunca, çiftlerden biri anlaşamazsa öbürü de boşanmak zorunda mı? - Hüsnağ Çabuk: Hee. - İ.Ç: Yok, öyle değil. Sen bana sor, o bilmez. Geri dönmek zorunda değildir. Arada bir kin olursa, illaki zorla ayrılırsa o ayrı konu. Şimdi sadece berdel değil, bir arkadaşının huzuru olmasa seni de etkiler. Berdelin de huzuru olmazsa seninki de kaçar. O şekil etkileyebilir. - Hüsnağ Ç: Benim kardeşim karısıyla anlaşamasa da ben eve dönmem. - H.Ç: Ben de karımı bırakmam öyle bir şey olsa bile. Onlar anlaşır anlaşmaz, kendileri bilir. Ben karımdan ayrılmam.
- 21 yaşında bir berdel gelini intihar etti Urfa'da. Duydunuz mu? - İ.Ç: Biliyoruz evet. O çok nadir, binde bir olur. Üzülmez miyiz, kendi insanlarımız. - Z.Ç: Öyle mi olmuştur? Ben duymadım. - Hüsnağ Ç: Ben de duymadım. Üzüldüm. Sevmeden evlendirmişler demek ki. - Sıla dizisini izlediniz mi hiç? Berdel evliliğini anlatıyor. - Z.Ç: Evet. - Hüsnağ Ç: Biliyoruz. Ama bizim yaşantımız daha güzeldir.
- Berdelle evlenmeniz sizleri daha mı yakın kıldı birbirinize? - Z.Ç: Hee. Kader birliği yapmış gibiyiz. Birimizin başına ne gelirse, öbürünün başına da gelmiş gibidir.
- Kaç çocuğunuz var? - Z.Ç: Bir oğlum var. İki üç tane yeter. - Hüsnağ Ç: Benim iki tane. Yeter bu kadar. En yakın doktorumuza gitmişiz. İlaçlar vardır. Onlardan yutarım. Çok çocuk istemeyiz. Bizim yaşıtlarımız artık istemiyor öyle 10-15 tane. Nasıl bakacağız o kadar çocuğa? O kadar çocuk pistir. Hastadır, para yoktur. Önemli olan doğurduklarımıza iyi bakabilmektir.
- Ne iş yapıyorsunuz? - Hasan Ç: Çiftçilik yapıyoruz. Arpa, buğday, pirinç ekiyoruz. Hayvancılık yapıyoruz. Eşlerimiz de yardım ediyor.
- Okuyabildiniz mi? - Hasan Ç: Biz İbrahim'le ilkokulu okuduk. - Z.Ç: Ben okumadım. Hüsnağ da ben de okuma yazma bilmeyiz.
- Aşk nedir sizce? - İ.Ç: Aşk bir hastalıktır. Demek ki tutulmuşuz. Geçmedi daha. Devamdır. - Hasan Ç: Ben ne diyebilirim. Aşktan güzel bir şey yok. (Zeynep gülüyor) - Hasan Ç: Bunlar biraz bu konuda çekiniyor. - Hüsnağ Ç: Hee. Biz biraz utanıyoruz.
- Kocanızı seviyor musunuz? - Hüsnağ Ç: Hee, seviyorum.
- Kuma evliliği yaygın mı burada? - Hüsnağ Ç: Hee. Yapan vardır. Ama benimki kuma almak istese kabul etmem ben. Vallahi etmiyorum. Boşarım öyle bir şey yaparsa. - Z.Ç: Kuma kötüdür. Ben kabul etmem. Kuma alanlar vardır ama kötü bir şeydir. Kadınlar üzülür.
|
|
|
|
|
|
|
|
|