kapat
   
27 Aralık 2006 Çarşamba
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
SMS:
MB yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Çoklu monologlar diyalog anlamına gelmez ki...

Türk düşünce ve siyaset hayatındaki en büyük zorluklardan biri, en temel kavramlar konusunda bile farklı görüş sahiplerinin asgari bir uzlaşma içinde olamamasıdır. Bu kavram kargaşasına konu olan sözcüklerden biri de kesinlikle "Diyalog"dur.
Yunanca'daki " Dialogos "tan dünya dillerine aktarılan " Diyalog "da, iki veya daha fazla kişi karşılıklı düşüncelerini açıklar.
Diyalogda ana öğe, buna taraf olanların, birbirlerinin düşüncelerini de dinleyip, anlamaya çalışmalarıdır. İki veya daha fazla kişi birbirlerini dinlemeden sadece kendi düşüncelerini açıklarlarsa, bu " Çoklu monologlar " olmaktan öteye gitmez. Diyalogun tarafları, karşı düşünceleri dinledikten sonra, bunlara paralel veya aykırı olan kendi düşüncelerini seslendirerek diyalogu sürdürürler.
Örneğin televizyonlardaki açık oturumlara dikkat ederseniz, bazı katılımcıların konuşma sırasının kendilerine gelmesini beklerken, o sırada konuşan kişiyi dinlemek yerine, önlerindeki notları okuduklarını
görürsünüz. Onlar için önemli olan dinlemek ve diyalogu sürdürmek değil, önceden ne söylemeyi kararlaştırmışlarsa, sıra kendilerine geldiğinde onu söylemektir.

HER ŞEYE EVET Mİ?
Bazıları ise, diyalogdan, karşılarındakinin her söylenene " Evet " demesini anlarlar. Örneğin Yunanlı düşünür Sokrates'in diyaloglarındaki öğrenciler, hocalarının her dediğini evetleyerek diyalogu sürdürürler. Bu akış içinde Sokrates'in öğrencileri çanak sorularla, hocalarının bir sonraki sözüne yol verirler. Kendisi de Sokrates'in bir öğrencisi olan Eflatun'un (Platon) kaleminden bugüne aktarılan " Diyaloglar "da, bu örnekleri çokça bulabilirsiniz.
Diyaloglar yoluyla bir düşünceyi okurlara anlatma yöntemine de " Diyalogizm " (Fr. Dialougizme) denilir.
Siyasette ise diyalogun çarpıtılmış kullanımını " Halkla diyalog kurmak " şeklinde görürsünüz. Örneğin bir siyasetçi kürsüye veya otobüsün üzerine çıkıp, bir meydanda toplanmış kalabalığa hitap ettiğinde alkış da alıyorsa, kendisinin halkla diyalog kurduğuna inanır. Oysa o kalabalıklar, konuşan siyasetçiye destek vermektedirler. O kalabalıkların içinden, söylenenlere karşı olan düşünceleri seslendirmek mümkün değildir.
Aslında diyaloga en yatkın olması gereken meslek gazeteciliktir. Çünkü gazeteci ancak dinleyerek, bir haberin veya bir konunun özüne girebilir. Araştırmak, okumak, incelemek kadar dinlemek de, bir gazetecinin bilgiye ulaşmadaki ana yöntemlerinden biridir.

ÖĞRETMENİN MONOLOGU
Buna karşı özellikle öğretim görevlileri, " Monolog "a yatkındır. İcra ettikleri mesleğin gereği ve resmi müfredat programı doğrultusunda sahip oldukları bilginin doğruluğunu öğrencileri ile tartışmazlar, bu bilgiyi öğrencilerine aktarırlar. Bu bilgiyi öğrenmemiş olanlara da sınavda kötü not verirler.
Üniversiteler ise, bu çizginin dışındaki eğitim kurumlarıdır. Çünkü bütün mevcut bilgiler zaten kitaplıklarda vardır. Üniversite, bu mevcut bilgilerin doğruluğunun da tartışıldığı, mevcut bilgiler üzerinde spekülasyon yapılabilen özgür ve özerk eğitim forumudur. Bir üniversiteli için en kötü durum " Ezberci " olmaktır. Değişimi algılamayan, farklı düşüncelere tahammülsüz ve ezberindeki bilgileri temcit pilavı gibi öğrencilere ve düşünce hayatına sunan bir üniversiteli, aslında Rönesans öncesi üniversite anlayışını bugüne taşımaktadır.

SAĞIRLAR DİYALOGU
Toplumsal yaşamda da, siyasette de diyalog, olmazsa olmazlardan biridir. Diyalog olmadığı takdirde, kimse kendisi gibi olmayanların düşüncelerini anlayamaz. Toplumsal ve bireysel ilişkiler " Sağırlar diyalogu "nun zemininde devam eder ve herkes birbirini " Ötekiler " gibi görür. Bazıları kendilerini herkesten akıllı, herkesten üstün zanneder. Farklı görüşlerin açıklanıp dinlenilmesinden sinerjiler doğacakken, diyalogsuzluk sonucu kamplaşmalar oluşur.
Türk siyaset ve düşünce yaşamında sorunlar çözümsüzlüğe aktarılıp " Kriz stokları " oluştuğuna ve 21'inci yüzyılın başında da 20'nci yüzyılın başındaki sorunların kavgasını sürdürdüğümüze göre, toplumumuzun ciddi şekilde bir " Diyalog eksikliği " vardır. İktidarmuhalefet ilişkilerinin de " Monologlar " şeklinde devam etmesi, bunun en çarpıcı kanıtı değil midir. Bu çarpıklık, " Rekabet "in yerine " Kavga "nın geçmesine de sebep olmuyor mu?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kavgaya dönüşmüş her polemik geride yaralar bırakır...   / 26-12-2006
 Toplumlar da kış uykusuna yatabilir mi?   / 25-12-2006
 Bize "kazan-kazan" değil "kaybet-kaybet" daha uyar...   / 24-12-2006
 İktidar da, muhalefet de Çankaya da kulak vermeli...   / 23-12-2006
 Cemaat dışında yaşamak kolay değildir...   / 22-12-2006
 Kültürler arası diyalog önce bize lazım...   / 21-12-2006
 Ortadoğulu olmanın dayanılmaz ağırlığı...   / 20-12-2006
 Artık dünyada bir Türk diasporası da var...   / 19-12-2006
 Smokin giymeyen Erdoğan frak giymeye razı olur mu?   / 18-12-2006
 Ertegün New York'ta bile başarabilmiş bir Türk'tü...   / 17-12-2006
YILMAZ ÖZDİL
Okutan...
44...
ERGUN BABAHAN
Faşizmin komedisi veya çıplak gerçeği
12 Eylül'ü bu...
MEHMET BARLAS
Çoklu monologlar diyalog anlamına gelmez ki...
Türk...
BALÇİÇEK PAMİR
Karanlık fareler
Nükhet Duru'nun oğlunun annesine...
UMUR TALU
Gözünü seveyim!
"Nükleer tehdit nedeniyle...
FATİH ALTAYLI
Mızrak çuvaldan çıktı
SABAH yılın son günlerinde yılın...
ERDAL ŞAFAK
Dünya hali
Dünyamız hiçbir zaman böyle...
Soykırım yasasına bir adım
Dört gün sonra ABD'de yasama kontrolü Demokratlar'a geçiyor.
30 gün içinde idam sehpasına
...ve Saddam Hüseyin, idam sehpasına bir adım daha yaklaştı. Duceil...
Seçim tavsiyesi
Seçim tavsiyesi
Federasyon genel kurulunu toplama yolunda ilk somut adım Kulüpler...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu