Federasyon uçuşa hazır
Hafta sonu Tenis Fedrasyonu'nun Ankara'daki mali genel kuruluna katıldım. 2006 yılının faaliyet ve bütçesinin görüşüldüğü olağan bir genel kurul toplantısı olarak yapılması gerekenler yapıldı diyebiliriz. Adı üstünde olağan genel kurul. Ama olağan dışı bir toplantı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu tür toplantılar sonunda akıllarda, gündem yerine havada uçuşan tüyler kalır. Kişisel dalaşmalar, kavgalar, sinir harbi içindeki diyaloglar, toplantıyı amacından uzaklaştırır. Fakat şunu samimiyetle söylemek gerekir. Bırakın kavgayı gürültüyü, en ufak bir kabalık, en küçük bir serzeniş yoktu toplantıda. Tenis sporunun terminolojisine ve yüksek kültürüne yakışan bir toplantı oldu. Tüm delegeler, tenisin yükselişe geçtiğinin farkındalığında ve sorumluluğunda tavır takındı. Başkan Azmi Kumova da bu birlikteliği, toplantı boyunca kürsüye her çıkışında dile getirdi. Açıkçası Türk tenisi, federasyonu, kulübü, yöneticisi ile tek bir vücut olmuş. Bu birliktelikle yapılamayacak iş, çözülemeyecek sorun kalmaz. Bence toplantının Türk tenisine en önemli katkısı buydu. Hatalar ve eksiklikler konuşulmadı mı? Konuşuldu. En başta, bütçede görünen 547 bin YTL'lik gelir fazlalığı. Bartın ve Yeşilyurt kulüp başkanları bu konuda açıklama istediler. Çok haklıydılar çünkü, federasyon para biriktirme yeri değil. Toplanan paranın, Türk tenisi adına en verimli ve doğru şekilde harcanması gerekir. Bu durum, federasyonun böyle bir parayı değerlendirecek aktiviteleri üretmediği düşüncesini doğurur. Kaldı ki, durum hiç öyle değil. Yıllarca tamtakır kasalarla fakirliği yaşamaya alışmış bir yönetimin, parayı bulunca bundan sonraki günleri düşünerek hareket ettiği de aşikardı.
DİLENCİYE PARA YOK Toplantıdaki herkes de bunun farkındaydı. Ama yine de federasyonların günümüzde bütçe denklemini, böylesi amatör bir yaklaşımla çözmemesi gerekir. Toplantının dikkat çekici bir başka konusu ise tenis kulüplerine yapılacak maddi katkı üzerineydi. Bütçedeki amatör düşüncenin tam tersine burada son derece profesyonel bir sistem uygulanmış. Başarılı olan kulüplere 2007'de 150, 2008'de 300 bin YTL katkı payı ayrılmış. Bu gerçekten son derece önemli ve akıllıca düşünülmüş bir sistem. Dikkat edin bu para, ihtiyacı olana değil, başarılı olana verilecek. Yani kulüpleri bütçeden para tırtıklayan dilenciliğe değil. Çalışmaya zorluyor. Sonuç olarak; Tenis Federasyonu ve kulüpler Türk tenisini uçurmaya hazır. Dahası, köylüsü-kentlisi, yaşlısı-genciyle Türkiye teniste uçmaya hazır.
|