|
|
Baklavası da kültürü de çok katlı
Ben hepsini anlatmayayım gidip, mutlaka görün, dinleyin derim. Böyle en zor durumlarda bile hayat sevinci çıkaran birini ilk defa görüyorum. Benim kendimde de görmek istediğim bir şey bu. Benim mücadelemde de çok vurgulandı ve övgü ile bahsettiler bu duyguyu geçirmiş olmamdan. Acaba diyorum, bu filozofça davranışları bebekliğimde bana bulaşmış olabilir mi bu hoş insanların? Her şeyi güler yüzlü karşılıyorlar. Çok misafirperverler. Suç oranı en düşük yerlerden biriymiş, güvenilir insanlar. Baklavaları gibi (80 katlı) İpek Yolu üzerinde olmalarından dolayı tarih, kültür geçmişleri çok katlı. İnsan ilişkileri aynı kendi yazdıkları gibi "Peeek datlı..." Bu kadar geleneklerini koruyarak modernliğe adım atmış ama yozlaşmamış bir ortamda olmak çok etkileyici. Sonsuz hoşgörülü, onurlu ama çok şakacı insanlar, tam benim babaannem gibi... Olmak istediğim insanlar bunlar. Annem Ankaralı, babam Afyonlu ama ben kendimi BEYPAZARLI ilan ettim. Onlar da böyle biliyorlar zaten. Sayın başkan siz gayretiniz ve projelerinizle bu ruhu çıkarmışsınız ortaya. Sizinle gezmek ayrıcalıktı, binlerce defa kutluyoruz. Buraya bir gelen bir daha, bir daha gelir. (Hafta sonu binlerce yerli turist vardı zaten) Burada bir virüs var. Beypazarı'nın büyüsü bu olsa gerek. Daha çok kişinin, hatta herkesin görmesini, tanımasını, yaşamasını, hissetmesini sağlayacak projelere başladık bile. Ama Beypazarlılar siz de bu ruha sıkı sıkı sarılın, sakın değişmeyin olur mu? NOT: Gelirken neler aldık diye sorarsanız. Torbalarla 'kuru' denen kri-krak gibi ama çok lezzetli kurabiyeler, ev tarhanaları, ev erişteleri, un kurabiyesi, pişmaniye, baklava, hoşmelim. Çeşit çeşit hatta bir tanesi beyaz siyah, öbürü benekli benekli kuru fasulye. Şeker eklenmemiş, sadece pekmezle yapılmış cevizli sucuk. Hatta bir tencere dolma. Hazır ama evde pişirilecek. Telkari gümüş işçiliği çok meşhur. 'İncili tılsım' olmazsa kız vermezlermiş. Burada her şey tılsımlı. Büyülü zaten.
|