|
|
Türk'üm, doğruyum, kavgacıyım...
BU gerçek, Survivor'ın yarı final gecesinde bir kez daha ortaya çıktı. Bizim takım birbirine neredeyse sille tokat girişecekti. Onur ile Selim kapıştı, Derya kendini zor tuttu. Selim, Onur'un deli olduğunu ima edip, "Şu ceketini ters giysen de seni hak ettiğin yere götürseler" dedi. Ardından Onur "oğlum" lu konuşmaya başladı. Selim "lan"lı yanıtlar verdi. Sonunda iş "Ben şimdi sana bir şey takacağım, göreceksin"e kadar vardı. Bu arada Onur, Selim'in elinde İsrail bayrağı tuttuğu bir resmi cebinden çıkartıp, kameralara göstererek, "Tarihte iki Türk devletinin kanının akıtan İsrail'in bayrağıyla poz veren biri nasıl milliyetçilikten, Türkiye'yi temsil etmekten söz eder" deyince, ipler iyice koptu. Zaten en başından beri milliyetçi duyguları reytinge tahvil etmeye çalışan yarışmaya da böyle bir yarı final yaraşırdı!.. Final sahnesinde ise bizim ekip sarmaş dolaş olmuş, "Türkiye" tezahüratı yapıyordu. Resim, aslında Türkiye gerçeğine tıpatıp uyuyordu. Zira biz her fırsat bulduğumuzda kendimizi içten içe yiyip, bitirmeye bayılırız. Ta ki, karşımıza bir düşman çıkana kadar!.. Kavgalı program da şu efektle sonlandı; "Haydi arkadaşlar, şimdi omuz omuza... Laylaylaylaylaylaylaylay laaaaay, aaahh Türkiyeee!.." Bu arada geçen hafta elenen Aytuğ'ya biraz haksızlık yapıldığı kanaatindeyim. (Emin olun ki kızın isminin Aytuğ Yüksel olması, bu yorumumda etken olmadı.) 500 kişinin oy gönderdiği Güneydoğu'- nun da, 2 bin kişinin oy verdiği Marmara'nın da "1" oy olarak değerlendirilmesi hataydı. Ayrıca Derya'nın oğlunun stüdyoya getirilmesi ve babaoğulun gözyaşları içindeki kucaklaşması, Derya'ya büyük oy avantajı sağladı. Aytuğ ise stüdyoda konuk seyirci gibiydi. Yarışmanın sonuçları üzerinde spekülasyon yaratmak gibi bir amacım yok ama ilk kez sonuçların noter kanalıyla açıklanmadığı bir finali doğrusu yadırgadım. Her şeye rağmen, televizyon izleyicilerini aylarca oyalayan ve bizim de çenemizi çokça yoran bu ilginç yarışma için yapımcısı Acun Ilıcalı'yı yürekten kutluyorum.
|