| |
|
|
Görülmeye değer bir film..
"SİGARA almaya çıktım ve kitabın sonunu nasıl getireceğimi buldum.." "Sigara almaya mı?." "Evet.. Sigaramı aldım. Dükkandan çıkarken ilham geldi." "Nasıl?." "Yazılmaya değer her şey gibi geldi. Açıklanması mümkün değil. Metodu yok.." Filmin en aklımda kalan konuşmalarından biriydi bu.. Mesleğimi ilgilendirdiği için belki.. Filmde yazarı oynayan, hem de nasıl muhteşem oynayan Emma Thompson'un ağzından minik bir yazarlık dersiydi bu, meraklısına.. Oturup "Ben yazılmaya değer bir şey yazacağım" diye karar verip başlanmıyor işe.. Belli bir sistem, metot içinde hazırlanmak da yok.. İlhamın nerde, nasıl geleceğini bilmek mümkün değil.. En olmadık anda, yerde geliyor aklınıza yazacağınız.. Daktilo, bilgisayar önünde yapılan sadece kaydetmek.. Filmin en unutamadığım sahnesi ise.. Sizin için de öyle olacak sanırsınız.. Maggie Gyllenhaal mutfakta bir şeyler hazırlarken, Will Ferrel gitar çalmaya başlar, bildiği tek şarkıyı mırıldanarak.. Sinemada duygusal ve tensel aşkı bu kadar üst üste oturtan bir sahne daha az.. ..Ve de filmin en saçma sahnesi.. Burada saçmalayanlar, yapımcılar değil, bizimkiler.. Stranger Than Fiction (Romandan Garip) filmine çok daha iyi oturan "Beni Lütfen Öldürme" adını koyan ithalcilerimiz, filmin bir başka duygusal sahnesinde çeviri hatası yapıp, sahneyi öldürüyorlar.. Will Ferrel, pastanesinin fırınında kendi icat ettiği pastaları yapan sevgilisine yaklaşıyor.. Elinde tepsi gibi kullandığı bir karton kutu var. Kutunun içinde çok iyi kapatılmış bir yığın küçük küçük kese kağıdı.. Alt yazıyı okuyorsunuz.. "Sana çiçek getirdim" diyor, Will.. Ortada çiçek falan yok.. "Acaba kese kağıtlarında çeşitli çiçek tohumları mı var" diye düşünmeye başlıyorsunuz.. Konuşma, çiçek üzerine saçma sapan devam ediyor ve sahne ölüyor.. İngilizce bilenler anlıyorlar olup biteni ve için için gülüyorlar.. Will "Sana un getirdim" diyor gerçekte.. Pasta icat etmeye meraklı sevgilisine, çeşit çeşit un getiriyor, çiçek yerine.. Şimdi İngilizcede.. Un, flour.. Çiçek, flower.. İkisinin okunuşu birbirine çok yakın. Çevirmen öyle komik bir yanlış yapmış ki.. Ve de filmin en dokunaklı, en anlamlı sahnesine öyle bir kıymış ki.. Kopyalar toplanır mı?.. Bu saçmalık düzeltilebilir mi bilmem.. Beni Lütfen Öldürme, çok şirin bir aşk öyküsü.. Çok iyi yazılmış, çok iyi çekilmiş, çok da iyi oynanmış.. Maggie Gyllenhaal'a, bu adı çok zor yazılan kıza birkaç yıl evvel, Sekreter filminde dikkati çekmiştim.. Gene harika.. Emma Thompson, Dustin Hoffman harika.. Chicago'da harikalar yaratan Queen Latifah harika.. İlk defa izlediğim Will Ferrel de olağanüstü bir komedyen.. Görülmeye değer bir film.. Kaçırmayın..
|