Kadın hekim erkek hastaya bakmaz mı?
* Geçtiğimiz günlerde Hürriyet gazetesinin yaptığı bir haberde; Konya'da iki kadın radyolog Kezban Arbağ ile Ayşe Yüceaktaş'ın erkek hastanın testis ultrasonunu çekmediği iddia edildi. Bu haberin her ne kadar sonradan yalan olduğu ortaya çıksa da, iki radyolog haklarındaki iddiaları reddetse de kafamızda soru işaretleri oluşturdu. Kadın doktorun, erkek hastaya testis ultrasonografisi yapmaması haberleri hakkında ne diyorsunuz? Doktorlar, hastaları arasında cinsiyet ayrımı yapabilirler mi?
Hiçbir doktor; cinsiyetine, ırkına, inancına, politik görüşüne, kılık kıyafetine, ekonomik durumuna bakarak, hastayı refüze etmez. Erkek olsun kadın olsun, türbanlı olsun türbansız olsun, sağcı olsun solcu olsun; her meslektaşımın, kendisinden tıbbi yardım isteyen kişiyi erkek/kadın olarak değil, sadece bir hasta olarak algıladığından kuşku duymuyorum. Zaten aksi düşünülemez.
SİYASETİ KARIŞTIRMAYIN Bu nedenle zaman zaman dile getirilen; 'erkek hastaya bakmayan kadın doktorlar' veya 'başı örtülü diye hastaneden geri çevrildi' gibi haberleri hep kuşkuyla karşılıyorum. Nitekim, bahsi geçen son olayla ilgili olarak gelinen nokta da beni haklı çıkardı. Gerek hasta tarafının ve gerekse sağlık kurumun yaptığı açıklamalar, cinsiyet ayrımına dayalı bir geri çevirme olayının yaşanmadığı yönündedir. Politik kavgaların, sağlık çalışanları ve sağlık kurumları üzerinden yürütülmemesi gerektiğine içtenlikle inanıyorum. Sağlığa ulaşım hakkı, her inançtan ve her politik görüşten insanın üzerinde uzlaştığı ortak bir insani duyarlılık alanıdır. Siyasi çatışmaların, kişisel kavgaların bu alana bulaştırılmaması gerekir. Ne yazık ki; nadiren de olsa bazı sağlık çalışanları, kendi aralarındaki kişisel hesaplaşmalar uğruna, meslek ilkelerini ayaklar altına atabilmekte ve gerek meslektaşlarını ve gerekse kurumlarını rencide edecek tutum ve davranışlara yeltenebiliyor. Sağlık; herkese, her şeyden önce gereklidir. Her insan, insan olarak dünyaya geldiği için sağlıklı olma, sağlıklı kalma ve sağlığını koruyup geliştirebilme hakkına sahiptir. Bu hak, başka nedenlerle kısıtlanamaz. Kılık kıyafetine, dini inancının olup olmadığına, felsefi ve politik görüşüne, sosyo-ekonomik durumuna bakılarak hiçbir kişiden esirgenemez.
CANİ-KATİL FARK ETMEZ Kişinin suçlu olması, cani ya da katil olması bile, onun sağlığa ulaşım hakkını ortadan kaldırmaz. Örneğin; yüzlerce insanın ölümünden sorumlu bir idam mahkumu hastalansa, ona da gereken her türlü sağlık hizmeti en iyi şekilde sunulur. Hekimler daha tıbbiyeye ilk başladıkları gün, tıp etiğinin bu evrensel ilkesini öğrenirler. Tıbbiyeyi bitirdikleri gün de bu ilkeye bağlı kalacaklarına yemin ederler. Hekimler açısından durum böyle olduğu gibi, hasta açısından da durum farklı değildir. Hasta, sağlığına kavuşmak peşindedir. Mesleki deneyimine ve bilimsel bilgisine güven duyduğu hekime başvurur. Hastalar cinsiyetine, politik görüşüne veya dinine bakarak hekim tercihi yapmazlar. Erkek hekimlerin kapısını her gün onlarca kadın hasta çalar. Bunların bir kısmı tesettürlü iken, bir kısmı da modern giyimlidir. Kadın hekimlerin kapıları önünde de erkek hastaları görebilirsiniz. Bunlar adiyattan işlerdir.
|