| |
Satılık karakol
Almanya'nın Hessen Eyaleti Maliye Bakanı Weimar bir basın toplantısı yaptı... Söze "inanılmaz bir başarıyı açıklıyorum" diye başladı: - 36 resmi daireyi birden sattım... Hepsini de aynı alıcıya. Satılan binalar içinde Kültür ve Ekonomi Bakanlığı da var, İstatistik Genel Müdürlüğü de. Karakollar da var, adliyeler de.
Bakan'a soruldu: - Kime sattınız? - Avusturyalı bir yatırım firmasına. Bakan'a soruldu: - Bu devlet kuruluşları satılan binalardan çıkacak mı? - Hayır... Aynı binada kira ödeyerek oturmaya devam edecekler... 36 binaya yılda toplam 41.8 milyon Euro kira ödenecek.
Bakana bir soru daha soruldu? - Neden sattınız. Bakan uzun uzun anlattı: 1. Bütçe açık veriyordu. 2. Yeni borçlanma gerekiyordu. 3. Bütçe açığından ve faiz ödemekten kurtulduk.
Bir soru da Avusturyalı alıcıya: - Alman devlet binalarını neden aldınız? - Bizim için karlı bir yatırım oldu... Hessen Eyaleti için de aynı ölçüde karlı.
Maliye Bakanı Weimar "satış süreci ile ilgili ayrıntılara" da girdi. "Kimlerin alıcı olduğundan" başladı... "Sonunda kaça sattığından" çıktı. Soruları cevaplandırdı. 1. Kimsenin kafasında bir kuşkusoru işareti kalmadı. 2. Ucuza gitmiş, peşkeş çekilmiş diyen olmadı. 3. Maliye Bakanı'nın prestiji arttı.
At binicisine göre kişner. Hessen Eyaleti Maliye Bakanı Weimar, özelleştirme konusunda "gücü, cesareti" Eyalet Başbakanı Roland Koch'tan alıyor. Koch, Başbakan olunca "Başbakanlık konutunu bile satacağım" diye işe başlamıştı.
Başbakan Koch "çok şey sattı." Almanya'nın "en büyük hastanelerinden biri" onun eyaletinde. Yaklaşık 7.000 personelin çalıştığı Gieben hastanesi ile 5.000 kişinin çalıştığı Marburg hastanelerini "birleştirdi." Sattı. (Rhön grubuna)
Başbakan Roland Koch bir konuşmamızda bize "devleti eğitim ve emniyet dışındaki hizmetlerden çekeceğim" demişti. "Çekmeye devam ediyor." Bazı "cezaevlerini bile" özelleştirdi.
Biz 20 yılı aşkın süredir "özelleştirmeyi" konuşuruz. "Bir o kadar süre" de yabancıya mülk satışını konuşmaktayız. İkisinde de "performansımız" düşük.
"Böyle işler" önce hukuki altyapı ister. "Kamuoyunun bilgilendirilmesi, oluşturulması" gerekir. Ve bir de "şeffaflık" şarttır. Kimsenin aklına "yandaş mı kollanıyor, particilik mi yapılıyor, peşkeş mi çekiliyor" soruları gelmemelidir. Biz "işin bu yanını" yeterince önemsemedik. Almanya "önemsediği" içindir ki... Maliye Bakanı Weimar "sattım" dedi ve eleştirilmek bir yana "aferini" aldı.
|