|
|
|
|
|
|
|
7'den 70'e herkes Arafat'ta
Kabe'de Umre'nin ardından kutsal beldede bulunan ziyaret mekanlarına akın eden hacılar arasında bir birinden ilginç kişilere rastlanıyor. Bunlardan biri de Peygamber'imize ilk vahyin geldiği dik ve kayalık Nur Dağı'na tırmanan en küçük hacı adaylarından biri olan Hüseyin Dercahu. 14 yaşındaki Dercahu Azerbaycan'dan gelmiş.
Azerbaycanlı Dercahu, tam bir Kurtlar Vadisi hayranı. Dizinin önemli aktörlerinin fotoğraflarının yer aldığı tişörtü özel günlerinde giyiyormuş. Kutsal topraklara anne ve babasıyla birlikte gelen Hüseyin, Hira dağına çıkarken de giymiş bu tişörtünü.
En
mutlu günlerini yaşadığını söyleyen Hüseyin, gördüklerini arkadaşlarına anlatmak için sabırsızlandığını belirtiyor.
Hira ve Sevr mağaraları, İslamiyet'in doğumunda kritik rol oynayan iki mağara olarak biliniyor. Hira Mağarası Peygamber'imizin evine bir kilometre mesafedeki Nur Dağı'nda yer alıyor. İlk vahye ancak bir insanın sığabileceği bu mağara beşiklik etmiş.
Az bir azıkla buraya gelen ve günlerce tefekküre dalan Peygamber'imize gelen ilk ayetler de şöyleydi: "Oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı alâkdan (kan pıhtısından) yarattı. Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir. O, (insana) kalemle (yazmayı) öğretti. İnsana bilmediğini öğretti."
Sevr ise Peygamber'imizin Medine'ye hicretinde gizlendiği mağara. Yaklaşık 800 metre yükseklikte ve çıkışı 2,5 saati buluyor. Nur Dağı, Sevr Dağı'na göre mesafe açısından kısa olmasına rağmen dik ve kayalık. Ancak zorlu tırmanıştan kimsenin şikâyeti yok.
"KUTSAL TOPRAKLARA GENÇ İKEN GELİN"
Bazıları yolda kalmış. 65 yaşındaki İsmet Karaçal ve 60 yaşındaki Tokatlı Zeliha Abla bunlardan ikisi. "Keşke gücümüz yetseydi de o mübarek mağarayı görseydik' derken bir tavsiyede bulunuyorlar: "Kutsal topraklara genç iken gelin."
İki dağa da en kolay tırmananlar Afganistanlılar. Patikaları kullanmak yerine kayalıkların arasından geçmeyi tercih ediyorlar. Birçoğu terlik de kullanmıyor.
Tırmanışta "Kürdistan" kartıyla biri dikkat çekiyor. Adının Mustafa Halim olduğunu söylüyor. Irak'tan mı sorusuna "Hayır, Kürdistan'dan, Talabani diyarından" diye cevap veriyor. Eşi Rukiye ile birlikte gelmiş. Süleymaniyeli çift, Türklere karşı oldukça sempatik davranıyor.
Endonezyalı Hacy ve Frida çifti, en dinç çiftlerden biri. Endonezyalılar genellikle hac görevini genç yaşlarda ifa ediyor. Hacy ve Frida, Türkiye'ye, "Muhammed'in yolundan ayrılmayın" mesajı gönderiyor. Çin, Pakistan, Malezya; dünyanın farklı bölgelerinden gelen tüm Müslümanların ortak bir paydası var: Hepsi Türkiye hayranı. "Türküm" deyince gözlerinin içi gülüyor.
Karşılaştığımız diğer bir hacı adayı olan Mehdi Yurdal ise daha önce din görevlisi olarak tam dört kez gelmiş buralara. Şimdi eşi Emine Ayşegül Yurdal ile beşinci kez burada. Görevli olmayınca ziyaretlerin daha bir anlamlı olduğunu söylüyor.
Zirveye ulaşıncaya kadar Sevr'de olduğu gibi hediyelik eşya ve meşrubat satan onlarca tezgah var. Sevr yolundaki taşları kırarak sadak toplayanların yerini burada beton yapıcılar almış. Yolun daha kısa olması sebebiyle Hira'da müthiş bir yoğunluk var.
Mağaranın içerisini girebilmek için saatlerce beklemek gerekiyor. Bu yoğunluk 10 riyale fotoğraf çeken fotoğrafçıları ise yıldırmamış. Bir duvarı Hira Mağarası'nın girişine benzetmişler. Hatıra isteyen Müslümanların anında fotoğrafını çekiyorlar. Serv'de 2 riyal olan su burada 1 riyal. 2 riyal olan baston ise 5 riyal. Taleple orantılı olarak burada fiyatlar daha fazla.
Nereden geldikleri belli olmayan maymunlar da ziyaretçilerin ilgi odağı. Türk hacılar ise sürekli birbirlerini uyarıyor: "Maymunlar aç kaldıklarında çantalara saldırıyormuş." Dev kayalarda yaşayan maymunlar, ziyaretçilerin attıkları yiyeceklerle besleniyor.
(CHA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|