| |
İşte siyaset, işte deve
Yazımıza günün "anlam ve önemine uygun" bir hadisle başlayalım: "Kuvvetli kimse güreşte başkalarını yenen değil, hiddet anında kendine hakim olandır." İktidarın "kaptan köşkü" hiddetine hakim olamıyor. Özellikle de Erdoğan-Arınç ikilisi. Hem "gerilimden" şikayetçiler. Hem de "geren taraf" durumundalar.
Bunu hesaplı kitaplı, planlı programlı yaptıklarını düşünmüyoruz. Mikrofonu, kamerayı görünce kendilerini tutamıyorlar. Zafer sarhoşluğu diyeceğiz ama... Aradan 4 koca yıl geçti. Artık sakinleşmek gerekmiyor mu?
1. Tayyip bey bu gergin tavrını sürdürdükçe, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini yönetemez. 2. Yönetti diyelim... Çankaya'ya çıkarsa uğrayacağı ağır eleştirileri nasıl karşılayacak?.. Sinirlerine nasıl hakim olacak? 3. Çankaya' ya kendi çıkmaz ve Arınç'ı çıkarırsa... Aynı sorunlar yine doğacak. 4. Çankaya'da Erdoğan veya Arınç'ın oturması durumunda, 2007 milletvekili seçim sürecinde inanılmaz bir sertlik yaşanacak.
Ama eğer Çankaya'ya Vecdi Gönül, Mehmet Aydın, Cemil Çiçek, Köksal Toptan gibi bir isim çıkarılırsa... "Görünen köy kılavuz istemez." Siyasi tansiyon düşer ve AKP rakiplerini ezer, geçer.
Bir not da "bütçe müzakerelerine" dair. "İlk gün konuşmalarından" birkaç sataşma dışında akıllarda ne kaldı? Muhalefet "iktidar iddiası" ortaya koyabildi mi? İktidar "gelecek vizyonu" sergileyebildi mi?
"Bu konular" gündemden düşmez. Onun için konuyu değiştirelim ve yine "deve meselesine" dönelim. 1986'ydı. Evren Cumhurbaşkanı, Özal Başbakan, Demirel de "yasaklıydı." Bursa Barosu, Demirel'i bir toplantıya davet etti. Sonra ne olduysa oldu, Baro "son dakikada daveti geri çekti."
Bursalı DYP'liler "Baro yoksa, biz varız" dediler. Demirel'i Bursa'ya davet ettiler. Demirel de "olur" dedi, "gün" verdi: "5 Haziran."
İnegöllü Kadri Güçlü (sonra DYP milletvekili oldu), Kemalpaşa'dan İlhan Özen'i (DYP ilçe başkanı) aradı, bir "deve" istedi. Deve alındı, İnegöl'e getirildi. "Demirel' in Bursa ziyareti öncesi" günlerce gezdirildi. Polis, jandarma, siyasi iktidar "rahatsız oldu." Devenin dolaştırılması "yasaklandı." Ve Demirel "Bursa il sınırında" deveyle karşılandı. (Osmaniye köyü)
Süleyman bey "deveyi bağışladım" dedi ama... Halk tepki gösterdi: - Bağışlamak Allah'a mahsustur... Deve kesilecek. Deve kesildi. Demirel'in, İhsan Sabri Çağlayangil'in, Cavit Çağlar'ın, Necmettin Cevheri'nin, İsmet Sezgin'in, Nahit Menteşe'nin üstü başı kan oldu.
Dün Kadri Güçlü ile "o günleri" konuşuyorduk. Dedi ki: - Deve var ya deve... Mübarek hayvandır... O deve vardı ya o deve... Demirel'i başbakanlığa, Çankaya'ya taşıyan işte o deveydi.
Görülen o ki "daha çoook deve kesilecek."
|