|
|
|
|
|
|
|
|
|
Basın: Kartal'a yazık oldu
Dün akşam oynanan maçta Beşiktaş, Bayern Leverkusen'e 2-1 yenilerek UEFA Kupası'na veda etti. Maçın 77. dakikasına kadar siyah-beyazlı ekip, kendisine turu getirecek skor olan beraberliği korumayı başardı. Bu dakikada hakemin, Baki Mercimek'in rakibiyle girdiği pozisyonu penaltı olarak değerlendirmesi maçın dönüm noktası oldu. Spor yazarlarının, bu tartışmalı karar ve dün akşam Beşiktaş'ın ortaya koyduğu mücadele hakkındaki yorumları şöyle;
KAZIM KANAT: NOEL HEDİYESİ! (SABAH)
Bu özel maçın futbol felsefesinin Beşiktaş adına düğümlendiği iki nokta şu; A- Sıradan oyuncular, sıra dışı olursa ne olur? B-
Sıra dışı oyuncular sıradan biri olursa ne olur? Şu iki nokta çok önemliydi...
... Bir de İtalyan hakemin bir penaltı yorumuna itiraz edemeyiz ki. (Baki Mercimek hep formadan çekiyor) Penaltıyı Runje kurtardı, savunma uyudu ve dönen top bir rüyanın sonu oldu. İkinci gol ise Almanlar'a Noel hediyesi oldu. Yazık oldu Beşiktaş'a!
MESAJ: Başkan Demirören, "Turu geçersek süper bir oyuncu alacağım" dedi. Oysa: bu maçta o süper oyuncuya o kadar çok ihtiyaç vardı ki!...
İLKER YASİN: BIRAK, BURAK (HÜRRİYET)
Takımlarımızın son 15 dakika sendromunu anlamak mümkün değil.
F.Bahçe, Newcastle karşısında 79, Celta Vigo karşısında 78, Beşiktaş da dün akşam 77. dakikada kendi ağlarında golü görüyor. Bu kadar dayanıyorsun ve sonunda kopuyorsun. İnanılır gibi değil.
Bir başka inanılamayacak nokta, Avrupa Kupaları'nda Türk takımlarına karşı son yıllardaki olumsuz hakem kösteği. Çarşamba akşamı Hollandalı, dün akşam İtalyan. Paparesta, Baki'nin rakibine yaptığı müdahaleyi penaltı olarak değerlendiren ve maçın kaderine etki eden adamdı.
Peki, Beşiktaş'ın 3 mutlak golünü, -ilk yarıda Bobo ile iki, ikinci yarıda Kleberson'la bir- değerlendiremeyen Brezilyalılara ne demeli? Eğri oturup doğru konuşalım, Beşiktaş turu haketti mi? Bu futboluyla turu atlasa, ne değişecek?
MUSTAFA DENİZLİ: BAŞLIK BULAMIYORUM (MİLLİYET)
Beşiktaş dünkü 90 dakikayı sandviç gibi tamamladı diyebiliriz. Sandviçin ilk dilimi kötü ki, bunlar ilk 25 dakikayı kapsıyordu. Son 15 dakikaya kadar sandviçin arası iyi. Son 15 dakika tekrar kötü. Beşiktaş bu maçı ilk 15-20 dakikada kaybetse hayıflanacak, üzülecek fazla bir şey olmazdı. Ama öyle değil...
... Penaltıda rakibin sırtı kaleye dönüktü ve kaleden uzaklaşan topla birlikte Baki'nin rakibini sadece maskelemesi kafiydi. Formaya asılmasına hiç gerek yoktu. Gereksiz çekme Beşiktaş'ı da, Türkiye'yi de resmen kararttı.
... Bu maçtan önce gayet samimi olarak söyleyeyim; Beşiktaş'a sadece galibiyet yetseydi ihtimal odur ki, daha hayırlı olabilirdi. Esasında Leverkusen defansı Beşiktaş savunmasından daha da büyük açıklar verdi, hatalar yaptı.
Özetle Beşiktaş gerçekten kendinden iyi olmayan bir takıma kaybetti. Bir üst tura çıkması Beşiktaş'ın ligdeki psikolojisini de olumlu etkileyecekti. Ama yine de Beşiktaş kaybettiklerinin yanında belki de Delgado'nun sakatlığında müthiş bir yıldıza sahip olduğunu fark etti. İlk yarıda devamlı oynayan Ricardinho liderle Beşiktaş arasındaki puan farkının 8 olmasına müsaade eder miydi bilemiyorum.
KORKUT GÖZE: CANIM YANIYOR (HÜRRİYET)
Jean Tigana, yürekli bir oyun kurgusu ile oynattı Beşiktaş'ı. Tigana'nın maç öncesi sözlerini bir fantazi gibi algılayanlar, doğruyu Beşiktaş'ın hücum hevesinde buldular.
... Yine de Baki Mercimek'e bir sitemim olacak.
Kayserispor maçında Iglesas'a aynı hareketi yaptı. Hakem Barış Şimşek çalmadı. Es geçti. Ama İtalyan hakem Paparesta yakaladı ve bastı düdüğü...
HÜRRİYET'in başlığı maçın havasını ne güzel anlatıyor.... BÖYLE Mİ BİTECEKTİ!
Hele hele Beşiktaş'ın yediği ikinci golden sonra Ali Tandoğan'ın yakaladığı net bir pozisyondaki bencil davranışını... Ve hemen ardından Ricardinho'nun penaltı golünü hatırladıkça... Kaçan olası bir beraberliğin acısı insanın yüreğine taş gibi oturuyor. BÖYLE BİTMEMELİYDİ!
ATİLLA GÖKÇE: TALİHSİZ RUNJE (MİLLİYET)
Baki Mercimek, son lig maçında Kayserisporlu İglesias'ı itmiş, Barış Şimşek penaltıyı atlamıştı. Ama İtalyan hakem atlamadı... Penaltıyı iyi karşılayan Runje, topu Schneider'in önüne çelerken talihsizdi. O golü ikincisi izledi. Rico'nun penaltı golü dört dakikalık uzatmada mucize beklentilerine yol açtı. Ama mucize olmadı. Neden mi ? Coşkuları yoktu... Tempoları yoktu... Heyecanlı değil, telaşlıydılar. İstekli ama, kararsızdılar. Şimdi hep birlikte oturup kaçırdıklarına, harcadıkları zamana yansınlar!.
ÖMER GÜVENÇ: ACI VEDA (AKŞAM)
Bu futbolun gerçekten adaleti falan yok. Bu maçı seyretmeyenler şöyle söyleceklerdir: Leverkusen iyi bir takım, kendi evinde oynuyor; 2-1 kazanması normal.
"Hayır normal değil." Beşiktaş'ın oynadığı futbol, yaptığı mücadelenin karşılığı, bu skor olmamalıydı...
... İki gol yemesine rağmen Beşiktaş'ın en başarılı oyuncularının başında kaleci Runje geliyordu. Penaltıyı çelen Runje'nin çeldiği topa rakip oyuncu vurup gol yaparken, bizim oyuncular neredeydi çok merak ediyorum!
Kısacası Beşiktaş UEFA kupasına veda ederken, çok açık ve net söylüyorum böyle bir vedayı hak etmedi.
EMRAH KAYALIOĞLU: RUNJE'YE YAZIK (SABAH)
Beşiktaş'a, en çok da sezon başından beri yerden yere vurulan Runje'ye çok yazık oldu. Leverkusen daha fazla pozisyona girdi. Ama Beşiktaş oyun olarak ilk 15 dakika dışında rakibine ezilmedi. Bazı bölümlerde de daha iyi oynadı. Leverkusen'in iki golünde de Runje gollük şutları çıkardı; üstelik bunların ilki penaltıydı. Ama savunma kalecisinin kurtardığı toplarda bile rakiplerinden ağır davranınca yenen iki gol yüzünden tur Kartal'ın pençeleri arasından uçtu gitti...
... Beşiktaş Alman takımlarına karşı beşinci maçında da mağlup olurken Leverkusen Türk takımlarıyla oynadığı üçüncü maçı da 2-1 kazanarak ilginç bir istatistiğe imza attı.
İLKER ATEŞ: GERİSİ DE SENEYE (FOTOMAÇ)
Beşiktaş bunu hak etti mi derseniz, kesinlikle "Hayır" derim. İnanın maçın bitiş düdüğüyle birlikte, Almanlar ortalığı bayram yerine çevirdiler. Çünkü onlarda bu işi başaracaklarına pek inanmıyorlardı. Ne olduysa Baki'nin penaltıya sebep olan o gereksiz hareketiyle oldu...
... Yazık oldu, Beşiktaş üst üste üçüncü sezon bu UEFA gruplarından bir türlü başı dik ayrılamıyor. Gerisi seneye.
FATİH DOĞAN: RÜYA GÖRMEMEK (FOTOMAÇ)
Türkiye'de çok anlamlı bir atasözü vardır. 'Yalancının mumu yatsıya kadar yanar' diye... 'Bizim için önemli olan Bundesliga, UEFA Kupası çok önemli değil' diyen Bayer Leverkusen'in teknik patronu Micheal Skibbe'yi basın toplantısının akşamında gizlice Beşiktaş'ın idmanını izlerken görünce aklıma tatlı su kurnazı tavrı ve bu atasözü geldi...
... Hakem Paparesta'nın, Baki'nin Juan'ı çektiği gerekçesiyle verdiği penaltı bana göre tam bir eyyamdı. Böyle bir defansa mübah olsa da penaltıyı bile kurtaracak hareketler yapan, iki gol yemesine rağmen çok başarılı oynayan Runje için çok ağır bir karardı...
... Nerede umutlar, nerede UEFA'da final hesapları? Jean Tigana'nın maçtan önceki sözü çok anlamlı geldi bana: "35 yıldır futbolun içindeyim rüya görmemeyi öğrendim."
TURGAY DEMİR: BİZE ÇALMAZDI (FOTOMAÇ)
Leverkusen karşısında Beşiktaş ilk 15 dakikada şaşkın ördek gibiydi. Orta sahada top tutamayan, savunmada kademe hatası yapan siyah-beyazlılar bu panik sırasında kalelerinde 3 gol tehlikesi yaşadılar. Allah'tan Runje günündeydi de Kartal son dakikaya kadar şansını sürdürdü...
... Yakaladıkları pozisyonlarda da Runje'yi geçemediler. Öyle ki Paparesta'nın çaldığı uydurma penaltıyı dahi kurtaran Runje'nin dikkatinin onda biri arkadaşlarında olsa, dönen top da gol olmazdı. Hemen belirteyim; Baki rakibini çekiyor ama İtalyan hakem aynı penaltıyı bize biraz zor verirdi. O golün şokuyla ikinciyi yedik. Sonraki çabalarımız da neticeyi değiştirmeyince UEFA'ya veda ettik. Yazık oldu...
(Sabah.com.tr)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|