|
|
'Özgürlüğüne düşkündü'
-Nerden baksak, sizin için bir nevi bırakılma, terk edilmedir bunun hayattaki karşılığı... - Çocukken beni niye bıraktın baba diye çok düşünmüşümdür. Annem de yüksek sesle hatta 'Bizi niye bıraktın?' demiştir. Ama başka çaresi yoktu babamın. Sonradan mantıken düşündüğüm vakit, başka çaresi olmadığını anlıyorum. Öyle bir köşeye sıkıştırılmış ki, öyle gaddarca sıkıştırılmış ki.
- Cinayetin hunharlığından da belli tabii. - Bu insan gençken hayatının 1 yılını zindanda geçiriyor. Siz hiç Sinop Hapishanesi'ne gittiniz mi? Zindandır orası. Babam gibi özgürlüğüne düşkün bir insan yani Kaz Dağları'nda yapayalnız doğa ile birlikte olmak isteyen insan Paşakapısı Cezaevi'nde 1947 yılında tekrardan üç ay yattı. Üç ay yattı. Saçları orada birden bembeyaz oldu. Üç ay yetti ona. Daha bekleyen 2-3 davası vardı. Onun için kaçıp duruyordu zaten. Yeniden o hapishaneye girmemek için her şeyi yaptı bana sorarsanız. Köşeye sıkışmış bir kedi ne yapar?
-
Kaçmasındansa, yatmasını tercih eder miydiniz? - Hayır, asla etmezdim.
|