| |
|
|
HaberTurk'te sansür uygulaması.. mı?..
SÖYLENTİLER, Tuğrul Yenidoğan'ın programı devam ederken, Ali Koç'un Fenerbahçe'nin yönetimine girmesi ile başladı. Yenidoğan, Fenerbahçe ile ilgili çok konuşulan, çok tartışılan, gündem yaratan programlar yapıyordu. O sırada işlediği konu Fenerbahçe tarihi idi. Kuruluş yılları.. Başlangıçtaki ilginç başkanlar ve ünlü İşgal Kuvvetleri ile maçlar.. Harrington Kupası'nın bir zafer mi, yoksa utanç anıtı mı olduğunu tartışmaya açıyordu. Program Fenerbahçeliler arasında öfke yaratırken, fısıltı gazetesinden, Haber- Turk'ün Koç Holding ilanlarının Ali Koç'un talimatı ile kesildiği söylenmeye başladı. Ayni kulaklara, kanal patronu Ufuk Güldemir'in "Bizi susturmaya güçleri yetmez. Umurumda değil" dediği de iletildi. Söylentileri fısıltıdan çıkarıp, gündeme getirdik. Koç Holding açıklama yaptı. Böyle bir uygulama yoktu. Zaten Ali Koç'un Holding ilanlarını yönlendirme gibi bir pozisyonu da yoktu. Olay kapanır gibi olurken, hafta başında bomba patladı. Tuğrul Yenidoğan programına henüz başlamışken bir anons yaptı.. "Kanalda garip şeyler oluyor, reklam arası veriyoruz. Reklamlardan sonra burada olmayabilirim" dedi. Reklam bitti. Tuğrul yoktu. Program kesilmişti. Olaydan 20 dakika sonra İhlas Haber Ajansı ekipleri ordaydı. Çekimler yapıldı. Haber oluşturuldu ve orada kaldı. İnternet siteleri dahil olay hiçbir yerde yansımadı. Birisi affedersiniz, yellense, anında habere giren medya siteleri bu defa derin bir suskunluk içindeydi. Ertesi gün akşamüzeri nihayet Medyatava olayı anlattı. Sonra da gerçek ortaya çıktı. Tuğrul Yenidoğan programında bir kaset yayınlamaya hazırlanıyordu. Bu kaset, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın Cihan Oskay'la ilgili yaptığı açıklamaların doğru olmadığını kanıtlayacak görüntülere sahipti. Doğru söylemediği ortaya çıkacak Fenerbahçe Başkanı'nın büyük sıkıntılar içine gireceği açıktı. Ardından gene fısıltı gazetesi çalışmaya başladı. Koç Holding ilanları son zamanlarda HaberTurk'e misli ile gitmeye başlamış, direnç böyle kırılmıştı. Ardından yeni haber yayıldı. Olayı patlatan Star Televizyonu'nda, Serhat Ulueren'in elinde bir başka kaset vardı, ama Ulueren bu kaseti yayınlamıyordu. Aldığı tehditlerden ürkmüştü. Şimdi tüm bu söylentilerin hangisi doğru, hangisi yanlış bilmem mümkün değil. Bildiğim, ortamın, böylesi söylentilerin dinleyenlerin inanmasını sağlayacak kadar kirli olması.. Türk futbolu gerçekten çok ciddi bir soruşturmaya ve temizlenmeye, temize çıkmaya muhtaç..
|